Zorunlu Eğitim Kölelik Sisteminin Sigortası

İşte Muharrir Ali Osman Aydın’ın o yazısı;

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Zorunlu eğitimin çok olduğunu, yakında bunun tartışmaya açılacağını iddia ediyorum. Bu kadar uzun bir mühlet standart bir eğitime çocukları tabi tutmak yanlışsız olmayabilir” demiş.

Bence vakit kaybetmeden bunu tartışmaya açsınlar. Çünkü kendileri açmadıkları sürece tartışmalara pek kulak kabartmıyorlar. Açsınlar ki biz de bu vesile ile daima söyleyegeldiğimiz şeyleri tekrar edelim.

En başta şunu söylemek gerekir: Zarurî eğitim 12 yıla çıkarılırken türlü argümanlarla haklılığını savunuyordunuz, o denli görünüyor ki yakın gelecekte türlü argümanlar kullanacaksınız ona son vermek için! Eğitim bu anlayış yüzünden resmen bir yap-boz tahtasına döndü. Hâlbuki en istikrarlı kurumun eğitim olması gerekir.

***

12 yıl zarurî eğitim olmaz. Çocukları 6 yaşında alıp 18 yaşında özgür bırakmanın inanılmaz yıkıcı ziyanları var. 18 yaşından sonra okumaya devam etmeyecek ve o güne kadar da rastgele bir maharet geliştirmemiş bireyden artık işe fayda hiçbir şey olmaz.

Hayatının 12 yılını, günde 6 saat sırada oturarak ve talimat alarak geçirmiş bir insan hayat coşkusu başta olmak üzere, güç, bağımsızlık, girişimcilik üzere pek çok tabi yeteneğini kaybedip bir posaya dönüşmüştür.

6 yaşından 18 yaşına kadar her gün bir kapıdan girip akşam tıpkı kapıdan çıkan bir insanın, kalan hayatında birinci gözden çıkaracağı şey özgürlük duygusudur. Bu türlü bir kişiyi ayrıyeten köleleştirmeniz gerekmez. Siz kafesi yapın, o kendi isteğiyle gidip girer.

18 yaşına kadar aile takviyesi alarak, himaye edilerek, hayatın çetin kaidelerinden uzak tutularak ve hiçbir şey üretmeyerek yetişen biri hayatının geri kalanını kaçınılmaz olarak bir tüketici olarak sürdürecektir.

İnsanları en uygun ihtimalle ortalamanın altı bir düzeyde mezun eden bir eğitim sistemine çocuğunuzun 12 yılını harcamak, onu canlı diri gömmekten farksızdır. Vasat altı eğitim taş çatlasın, 1-2 yılda halledilecek bir şeydir. Gerisi ziyandır. Ziyandır. Yazıktır.

Bugün ortalama bir liseden mezun gencin, ortalama seviyede matematik, İngilizce, coğrafya yahut bunları bırakalım, Türkçe biliyor olması bile az bir şeydir! Hâlbuki 12 yılda insan rastgele bir alanda rahatlıkla üst düzeylere çıkabilir. Biz ortalamanın altını tutturmayı bile muvaffakiyet kabul ediyoruz.

Bunun nedenlerinden biri okulun tek tipleştirici bir ideoloji kampı olarak tasarlanmış olması. Bizde okul, tek adam rejiminin devamı gayesine hizmet edecek formda tasarlanmıştır. Tek adamın dünya görüşü ve tarih yorumu matematiksel bir kesinlikmiş üzere yüz yıldır insan yavrularının başlarına kafalarına çakılıyor. Bu tezgâhtan geçmiş ve hasebiyle mantık algısı hurdaya dönmüş birinin dünya gerçekliğini anlaması zordur. Yani “doğru anlaması” zordur. Yoksa esasen o çabucak her şeyi yanlış anlayacaktır

Bunları konuşmanın yararı yok aslında… Çünkü zarurî eğitim denilen ve isteyen istemeyen herkesi birebir sınıfa dolduran bir eğitim sisteminin temel gayesi; gelecek kuşakları zihinlerini iğdiş ederek düşünemez hale getirmek ve tüketiciliğin bütün özellikleriyle donatılmış itaatkâr bir personel sınıfı haline getirmektir.

Modern eğitim sistemi kapitalizmin işçi muhtaçlığını karşılamak için üretilmiş bir kölelik sistemidir. Mecburî eğitim, kapitalist sistemin sigorta sistemidir. Elon Musk’ların, Warren Buffet’ların tiranlıklarını teminat altına alacak sistemdir. Zarurî eğitimin olmadığı ve insanların bağımsız üreticiler olduğu geçmiş yıllarda kapitalist sistem bu derece kuşatıcı ve hegemonik değildi. Olma ihtimali de yoktu.

***

Ben 12 yıllık mecburî eğitime karşıyım. 18 buçuk milyon insanın eğitilebileceğine de inanmıyorum. Bunun gerçekçi bir bakış açısı olduğunu düşünmüyorum. Hele de bu insan yığınının içinde öğrenmeyi istemeyenler varsa!

Modern eğitim sistemlerinin temel esprisi talepkâr olmayanları da okullara doldurması. Çağdaş okullarda talep etmeyenlerle talep edenler bir ortaya getirilerek “talep” öldürülüyor maalesef.

Bugün bütün ortaokul ve liseleri kapatsanız, bugünkü eğitim seviyesinden geriye düşmezsiniz. İlkokulu anlayabiliyorum. Ancak sonrası gereksiz. Bırakın öğrenmek isteyenler küçük yaşta sanat öğrensinler ve 18 yaşına geldiklerinde ticaret dünyasının bir aktörü olsunlar.

Öğrencilerin tamamının beyaz yakalı olma hayali ile okudukları bir sistemde derin hayal kırıklıkları kaçınılmazdır. Zira bu hayalin gerçekleşmesi mümkün değildir.

12 yıllık mecburî eğitim dayatmasının ivedilikle son bulması gerekir. Zarurî eğitim için gereken finans ve insan kaynağının öğrenme isteğiyle yanıp tutuşan daha küçük bir topluluğun eğitimine harcanması gerekir. İlkokul kafidir. Gerisi tercihe bağlı olmalıdır. Gençler üretim dünyasına yönlendirilmelidir. Çok vakit kaybedildi. Bir nesil ziyan edildi. Yanlıştan dönülsün. Bir an önce…