Rusların köklü teknolojisine Türk rakip geliyor!
Avrupa basını, Türkiye’de ASELSAN tarafından geliştirilen Gürz 150 hibrit hava ve füze savunma sistemini gündemine aldı. Gürz 150’nin seri üretimiyle hava savunma oyununu hızlandırdığını yazan Avrupa basını, kelam konusu teknolojinin Rusya’nın Pantsir-S1’ine direkt rakip olarak geldiğini aktardı. Türk Gürz 150 sisteminin Rus Pantsir-S1 sisteminin görüntüsünü sarsmaya hazırlandığını belirten Avrupa basını, haberini Fas merkezli Defense Arabic’in yayımladığı rapora dayandırdı.
RUSLARIN PANTSİR-S1’İNE TÜRK RAKİP GELİYOR
Türk Gürz 150’nin Rus üretimi Pantsir-S1’den daha güzel performans sergilediğini öne süren Avrupa basını, “ASELSAN, Gürz 150’nin, son teknoloji otonom çalışması, gelişmiş tehdit değerlendirmesi ve akıllı ateş denetim algoritmaları sayesinde yaygın olarak konuşlandırılmış Pantsir-S1’den daha âlâ performans gösterdiğini sav ediyor.” dedi.
Türk teknolojisinin ayrıyeten yakın menzilli tehditler için 35 mm’lik otomatik topu, Türkiye’nin yerli Gökdoğan ve Bozdoğan füzeleri de dahil olmak üzere kısa menzilli yüzeyden havaya füzelerle birleştirerek birden fazla savunma katmanıyla entegre ettiği aktarıldı.
“GÜRZ 150 ÖNEMLİ BİR ELEKTRONİK HARP YUMRUĞU ATIYOR”
ASELSAN teknolojisi Gürz 150’nin az yeteneklerinin olduğuna dikkat çekilen haberde, “Gürz 150 yalnızca kinetik ateş gücüyle ilgili değil. Ayrıyeten düşman sistemlerini sıkıştırmak ve aldatmak için tasarlanmış Kangal EW paketiyle önemli bir elektronik harp[EW]yumruğu da atıyor. Bu sınıfta nadiren görülen katmanlı bir savunma yeteneği sağlıyor.” denildi.
Sistemin sensör kadrosunun bir AESA radarı, dost-düşman tanımlama[IFF]teknolojisi, bir elektro-optik izleme sistemi ve gelen tehditlerin süratli bir biçimde tespit edilmesini ve angajmanını sağlayan tam entegre bir hedefleme platformu içerdiği belirtildi.
“MODERN SAVAŞ ALANLARINDA BELİRLEYİCİ OLABİLECEK BİR ÜSTÜNLÜK”
Gürz’ün teknik özelliklerine değinilen haberde, “Maksimum hareketlilik için tasarlanan Gürz 150, 8×8 tekerlekli bir taktik araç üzerine monte edildi ve yüksek süratli konuşlandırma ve hatta hareket halindeyken ateş etme yetenekleri sağlıyor. Bu, çağdaş savaş alanlarında belirleyici olabilecek bir üstünlüktür.” tabirleri kullanıldı.
Ayrıca “Bağımsız SHORAD ünitelerinin tersine, Gürz 150 bağımsız olarak yahut bir ağ filosunun modülü olarak çalışabilir ve bir araç koordineli angajmanlar için bir komuta düğümü vazifesi görür.” denildi.
Bu filo tabanlı fonksiyonelliğin, Gürz 150’yi bilhassa sürü drone akınlarına, havadan yere füzelere, seyir füzelerine ve hatta beşerli uçaklara karşı tesirli kıldığı aktarıldı.
Öte yandan haberde şu sözler kullanıldı;
“İnsansız hava araçlarının savaşları baş döndürücü bir süratle gelişirken, Gürz 150 Türkiye’nin ortaya çıkan hava tehditlerine yanıtı olarak konumlandırılıyor. Sistemin askeri üsler, ileri harekat durumları ve temel altyapı üzere yüksek kıymetli varlıkları muhafazada kritik bir rol oynaması bekleniyor. Modüler tasarımı, hudut güvenliğinden ön cephe hava savunmasına kadar farklı operasyonel ihtiyaçlara uyarlanabileceği manasına geliyor.”
Türkiye’nin yüzde 90’lara dayanan yerli savunma endüstrisine dikkat çeken Avrupa basını, “Türkiye’nin savunma endüstrisi son yıllarda yerli teknolojiye yapılan yatırımların artması ve kendi kendine yeterlilik tarafındaki eforlarla istikrarlı bir yükselişte. Gürz 150, global silah pazarında yerleşik sistemlere meydan okumak için yerli inovasyondan yararlanarak bu tarafta değerli bir adım teşkil ediyor.” dedi.
Pantsir-S1’in çeşitli muharebe bölgelerinde aktifliğini kanıtlamış olsa da, gelişmiş drone sürülerine ve çağdaş elektronik harp tehditlerine karşı sınırlamalarının olduğunun not edildiği vurgulandı. ASELSAN’ın Gürz 150’sinin bu zayıflıkları ele alarak daha uyarlanabilir ve çok katmanlı bir savunma tahlili sunacağından emin göründüğü belirtildi.
Son olarak haberde şu sözlere yer verildi;
“Gürz 150’nin gerçek muharebe şartlarında Pantsir-S1’i nitekim geçip geçmeyeceği şimdi muhakkak değil. Lakin gelişmiş yetenekleri, çok rollü esnekliği ve kinetik ve elektronik harbin entegrasyonu onu SHORAD kategorisinde kuvvetli bir yeni oyuncu yapıyor. Üretim hızlanırken, tüm gözler Türkiye’nin en son hava savunma inovasyonuna çevrilecek ve savaş alanında nasıl performans göstereceği görülecek. Türk Ordusu’ndaki Kısa Menzilli Hava Savunma[SHORAD]sistemlerinin bileşimi, alçak irtifa hava tehditlerine karşı koymayı amaçlayan çeşitli yerli ve modernize edilmiş platformları içerir. Türk savunma endüstrisi, bilhassa Roketsan ve ASELSAN üzere şirketler, bu sistemlerin geliştirilmesinde kilit oyuncular olmuştur.”
Star Gazetesi
