‘Muhafazakarların afiyetle yuttuğu dolma’… Hasan Kaçan’dan dikkat çeken yorum

Rekabet Şurası’nın menajerlik şirketleri ve kast ajanslarına yönelik incelemesinin akabinde savcılık, geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Oyunculuk ajansı sahibi Ayşe Barım’ın şirketine bağlı çalışan Serenay Sarıkaya ve müzikçi Mert Demir’in, 5 milyon dolarlık reklam aşkı tezleri nedeniyle tabir vereceği gündeme geldi.

Karikatürist ve senarist Hasan Kaçan, toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımında kelam konusu alakaları dair görüşünü paylaştı…

ASIL HADİSE

Son vakitlerde sinema ve dizi dünyasında tartışılan oyuncu menajeri kişi zincirin yalnızca bir halkasıdır.

Bu isme odaklanmak asıl görülmesi gerekenleri karartıyor.

Sektör ve dal zincirini oluşturan kesimler (yapımcı, senarist, direktör, sanat kümesi, kamera, ışık, ses, makyaj, kostüm, set personelliği, hatta catering üzere teknik hizmetler) Siyasal Alevicilerin, PKK’lı terörist ve sempatizanlarının, DHKP/C militanları üzere Sol terör örgütlerinin, LGBT’cilerin ve de elbette her periyotta ecnebilerin inhisarındadır.

Asıl hadise budur.

SALON TEKELİ

Bir de gözden kaçan salon monopolü var.

Eğer bu ülkeye ve bedellerine düşman değilseniz, ezkaza bir de sinema çekmişseniz sinema salonlarında yer bulamazsınız. Bulsanız da sizin sinemanızı en alakasız saatlerde gösterime sokup daha baştan batmanızı sağlarlar.

Sonra da “muhafazakârlar ne anlar sinemadan” diye kıs kıs güler, sineması çekenin bile kendinden, kalitesinden kuşku etmesini sağlayıp, “tövbe bir daha sinema çekmek mi?” dedirtirler.

“OYUNCU MENAJERİNE TAKILMAMALI”

Aynı yol dizi dünyasında da geçerlidir. Bu network’ün istemediği hiç bir dizi tutunamaz, istediği hiç bir dizi de batmaz

( Bkz; Türker İnanoğlu’nun ‘Arka Sokaklar’ı 696 hafta.)

Reyting kuruluşları nasıl ki ‘Fetö’nün güçlü olduğu devirde Samanyolu TV’ nin ucube dizilerini gün birincisi yaptıysa bugün de bir dolu ucube diziyi zirve(!)ye taşıyorlar.

Asıl çomak reyting kuruluşlarına sokulursa seyreyleyin gümbürtüyü.

Bir oyuncu menajerine takılıp kalmamak gerekir.

“MUHAFAZAKARLARIN AFİYETLE YUTTUĞU DOLMA”

Ha, bu ortada reytingcilerin TRT’nin birtakım dizilerine tolerans göstermeleri, reytingcilerin pak olduğu manasına gelmez. (TRT dizilerinin haksız reyting aldığını söylemiyorum. Elbette güçlü diziler var.) Ben adamların istediği üzere at koşturduğunu söylüyorum.

Fazla uzattım.

Bu görüntüye baktığımda gördüğüm şudur; Muhafazakarların sanat üretemediği çıkarımı üzerine kurulmuş, muhafazakarların da sorgulamadan, afiyetle yuttuğu bir dolma var.

“Kültürel İktidar muhafazakarların elinde değil. ”

Asıl tesbit şu olmalı;

“Kültürel İktidarı belirleyen PARAMETRELER muhafazakarların elinde değil.”