Leyen, savunmada ‘2030 Hazırlığı’ hedeflerini anlattı
Avrupa Birliği (AB) Komitesi Lideri Ursula von der Leyen, Danimarka Kraliyet Askeri Akademisi’nde, Avrupa’nın savunması bahisli bir konuşma yaptı.
Sözlerine, ABD Başkanı Donald Trump’ın ilhak telaffuzlarını sürdürdüğü Grönland ile ilgili başlayan von der Leyen, “Grönland halkının tamamına ve Danimarka’nın tamamına şunu açıkça belirtmek istiyorum. Avrupa her vakit egemenlik ve toprak bütünlüğünden yana olacaktır.” dedi.
Rusya’dan yönelen tehdide dikkati çeken von der Leyen, AB’nin içinde bulunduğu durumu şöyle aktardı:
“Rusya, geri dönüşü olmayan bir savaş iktisadı yaratma yolunda. Askeri-endüstriyel üretim kapasitesini büyük ölçüde genişletti. Federal bütçenin yüzde 40’ını savunmaya harcıyor. Bu, gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYİH) yüzde 9’u. Bu yatırım, Ukrayna’daki savaşını körüklerken, Rusya’yı Avrupa demokrasileriyle gelecekteki çatışmaya hazırlıyor. Bu tehditler artarken, en eski ortağımız olan ABD’nin odak noktasını Asya Pasifik’e kaydırdığını görüyoruz.”
“Avrupa öne çıkmaya hazır. Kaçınılmaz olan değişimi denetim altına almaya hazırız” diyen von der Leyen, “2030 Hazırlığı” olarak nitelediği; “güvenilir caydırıcılık sağlamanın, yine silahlanma ve yetenek geliştirme” stratejisinden kelam etti.
Ursula von der Leyen, “‘2030 Hazırlığı’, stratejik bir avantaj olan bir savunma endüstrisi üssüne sahip olmak manasına gelir. Fakat ‘2030 Hazırlığı’ olmak için çabucak harekete geçmemiz gerekiyor. İşte AB’nin devreye girdiği yer burası. Açık olmak gerekirse üye ülkeler, doktrinden konuşlandırmaya kadar kendi birliklerinin sorumluluğunu ve silahlı kuvvetlerinin ihtiyaçlarının tanımlanmasını her vakit elinde tutacak. Avrupa seviyesinde muhtaçlık duyulan çok şey var. Yarın ‘2030 Hazırlığı’ için bir yol haritası sunacağız.” diye konuştu.
Yeni stratejinin 4 temel önceliği olduğunu belirten von der Leyen, şunları anlattı:
“İlk ve en kıymetli öncelik savunma harcamalarındaki artıştır. Hepimiz savunmaya çok uzun müddettir yetersiz yatırım yapıldığını biliyoruz. Üye devletlerin savunma harcamaları 2021’den bu yana yüzde 31’den fazla arttı. Bu daha uygun lakin kâfi değil. Yeniden de ABD, Rusya ve Çin’inkinden çok daha düşük. Avrupa savunmasını yine inşa etmek, hem kamu hem de özel bölüm için uzun vadeli büyük yatırımlar gerektirecektir. Bu nedenle Kurul, Avrupa savunmasına 800 milyar avroluk yatırım yapma planını ortaya koydu. Bu, üye devletler için 150 milyar avroyu süratle hür bırakabilecek ‘SAFE’ isimli yeni bir araç içeriyor. Bu, daha uygun, daha süratli ve daha fazla Avrupa satın almamıza yardımcı olacak ve ortak tedarikleri kolaylaştıracak.”
Von der Leyen, ikinci ögenin yetenek açıklarını kapatmak olduğunu aktararak, “Bu, altyapı ve askeri hareketlilik üzere temellerle başlar. 2030 yılına kadar, birliklerin ve askeri teçhizatın süratli bir halde taşınmasını kolaylaştıran, AB çapında işleyen bir kara koridorları, havaalanları ve limanlar ağına gereksinimimiz var. Birebir vakitte, hava ve füze savunması, topçu sistemleri, mühimmat ve füzelere yatırım yapmamız gerekiyor. Avrupa’nın her türlü insansız sistemi ve bunların gerisindeki gelişmiş yazılım ve sensörleri geliştirmesi gerekiyor. Birebiri siber yahut askeri yapay zeka yahut kuantum hesaplama için de geçerlidir.” kanısını lisana getirdi.
Avrupa savunması için üçüncü önceliğin Ukrayna’ya dayanağı artırmak olduğunun altını çizen von der Leyen, “Ukrayna’yı potansiyel işgalciler için hazmedilemez olacak kadar güçlü hale getirmemiz gerekiyor. Bu yüzden Ukrayna’nın gücüne yatırım yapmalıyız.” değerlendirmesinde bulundu.
Ursula von der Leyen, “Ancak yapabileceğimiz çok daha fazla şey var. Bunu gerçeğe dönüştürmek için, AB ve üye ülkelerin Ukrayna’ya askeri dayanağını koordine etmek üzere Ukrayna ile ortak bir Misyon Gücü kuracağız. Ukrayna da bizi destekleyebilir. Aslında, Ukrayna’nın savunma endüstrisinin dönüşümünden öğrenebileceğimiz çok şey var. Endüstriyel tabanının yenilikçiliği, suratı ve ölçeği dikkate paha. Bu nedenle, Ukrayna’nın Avrupa savunma ekipmanı pazarına entegrasyonunu hızlandırmamız gerekiyor.” sözünü kullandı.
Son önceliğin Avrupa’nın savunma endüstrisi tabanını güçlendirmek olduğunu bildiren von der Leyen, “Birçok rekabetçi ve dünya lideri savunma şirketimiz var. İnovasyonun ön saflarında yeni teknolojiler geliştiren birçok KOBİ var. Fakat endüstriyel tabanımız hala yapısal zayıflıklara sahip. Şimdi üye ülkelerin gereksinim duyduğu ölçülerde ve süratte savunma sistemleri ve ekipmanları üretemiyor. Lokal pazarlara hitap eden baskın ulusal oyuncularla çok kesimli kalmaya devam ediyor. Gelgiti bilakis çevirmemiz gerekiyor. Bu, Avrupa’ya yatırımla başlıyor. Bugün savunma yatırımlarının birçok Avrupa dışına gidiyor.” görüşünü paylaştı.
Mevcut durumun sürdürülebilir olmadığına dikkati çeken von der Leyen, “Daha fazla Avrupa eseri satın almalıyız. Zira bu, Avrupa savunma teknolojisi ve endüstriyel tabanını güçlendirmek manasına gelir. Bu, inovasyonu teşvik etmek manasına gelir. Bu, savunma ekipmanları için AB çapında bir pazar yaratmak manasına gelir. Ayrıyeten, şirketlerin yatırımı yönlendirmek ve kapasiteyi artırmak için çok yıllık siparişlerin istikrarlı bir akışına muhtaçlıkları vardır. Bu nedenle talebimizi ve ortak tedarikimizi bir ortaya getirmek daha da kıymetlidir. Bunu gerçekleştirmeye yardımcı olmak için bir Avrupa Askeri Satış Sistemi kuracağız.” dedi.
Von der Leyen, üye ülkelerin Avrupa savunma tedarik zincirlerine tam olarak güvenebilmeleri gerektiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
“İnovasyonu, araştırmayı ve hünerleri hür bırakacaktır. Sertifikasyondan müsaade almaya ve mevcut mukavelelere katılmaya kadar kuralları ve düzenlemeleri kolaylaştırmak için bir Savunma Omnibus’u (bütüncül bir düzenleme) ortaya koyacağız. Karşılaştıkları tüm pürüzleri incelemek için Savunma Endüstrisi ile Stratejik Bir Diyalog düzenleyeceğiz.”
AA
