HÜDAPAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: Çözüm daha fazla ertelenmemeli
HÜDAPAR İnsan Hakları ve Hukuk İşleri Başkanlığı tarafından Diyarbakır Öğretmenevi konferans salonunda düzenlenen ‘Kürt Sorununa İnsani Tahlil Çalıştayı’, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Programa, HÜDAPAR Genel Lideri Zekeriya Yapıcıoğlu, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Lider Yardımcısı Mehmet Emin Ekmen, AK Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu, eski milletvekilleri, muharrirler, kanaat başkanları, alimler, siyasetçiler ve partililer katıldı. Konuşmasında, insani olmayan hiçbir tahlilin gerçekçi olmadığını söz eden Yapıcıoğlu, “Kürt Sorunu, 100 yılı aşkın bir müddettir var olan ve en kıymetli problemlerimizden biridir. Kimine nazaran Kürt problemi salt bir terör, şiddet, asayiş sorunudur. Kimine nazaran sorun, Kürtlerin yaşadığı bölgelerin ekonomik olarak geri kalmış olması ve gereğince gelişememiş olmasıdır. Kimilerine nazaran sorunun özünde Kürtlerin varlığının inkar edilmesi ve tarihi süreç içerisinde yaşatılan zulümler vardır. Sorunun sebebi ve tahlil yolları konusunda kanılar çeşitli olsa da bir sorun olduğu ve bu sorunun bir tahlile kavuşturulması gerektiği konusunda fikir birliği vardır. Burada farklı siyasi görüşlerden iştirakçiler var. İnşallah fikirlerinden ve ortaya çıkacak olan sonuçlardan hakkıyla istifade edilecektir. Çalıştayın ismi, Kürt sorununa insani tahlil çalıştayıdır. Bunda bir ileti vardır, insani olmayan hiçbir tahlil gerçekçi de değildir, kalıcı da olamaz. Sıkıntı bitmemiştir, devam ediyor. Sorun bizimdir, hepimizindir ve kesinlikle tahlile kavuşturulmalıdır” dedi.
‘ÇÖZÜM DAHA FAZLA ERTELENMEMELİDİR’
Çözüm için samimiyet ve iradenin gerekli olduğunu söz eden Yapıcıoğlu, “Meselemizi sulh yoluyla adalet temelinde halletmek mecburiyetindeyiz. Çünkü problemin tahlilsiz kalmasının sonucu emperyalist müdahalelere açık hale gelmiş huzursuz bir coğrafya, heba olan jenerasyonlar ve ekonomik çöküntüdür. Kürt kavmi, İslam ümmetinin asli ögelerindendir. Yaşadığı coğrafya da ümmet coğrafyasının merkezidir. Kürt sıkıntısının tahlilsiz kalması, bütün bölgeyi olumsuz olarak etkileyeceği üzere adil bir halde tahlili hem bölgeyi hem bütün İslam coğrafyasını rahatlatacaktır. Tahlil daha fazla ertelenmemelidir. Tahkik, tetkik, analiz ve teşhis yanlışsız yapılırsa tedavi kolaydır, bunları hakikat yapamazsak sorun kangrenleşir. Tahlilin imkan dahilinde olduğundan hiç kuşkunuz olmasın. Tahlil için muhtaçlığımız olan iki şey şudur; samimiyet ve iradedir” diye konuştu.
DHA
