Konuşmasında, Türkiye’deki yargı sistemine ve operasyonlara dikkat çeken İmamoğlu, şu sözleri kullandı:

“Bugün olan biten yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi’nin sıkıntısı değildir. Milletin problemidir. Bugün bana yarın sana. Bu işin sonu yok. İstanbul’da bu operasyonları yürüten aklı dün tek tek anlattım. Biz siyasiyiz lakin kamu vazifesi yapıyoruz. Bugün politikleşmeye çalıştırdıkları yargı sisteminde ne yazık ki uyguladıkları hukukun kelamda hukuk olduğunu bize yaşatıyorlar.”

Operasyonların ardında siyasetin tesiri olduğunu belirten İmamoğlu, başsavcının siyasi bir figür olduğunu şu sözlerle tabir etti:
“Bu operasyonları yapmak için görevlendiren başsavcının siyasi mesleğine bakan herkes yapılan operasyonu görür. Bu başsavcı siyasi bir kişidir. Siyasi bir kişiliktir, talimatları yerine getirir. Siyasi bir kişiliktir.”

Siyasette adalet ve rekabet daveti yapan İmamoğlu, rekabetin engellenmek istendiğini vurguladı:
“Tuz koktu. ‘Ben adalet istiyorum’ diyorsanız hepimiz için bir dönüm noktasındayız. Vakit millet iradesini baskılamaya çalışanlara karşı daima birlikte sesimizi yükseltme vaktidir. Meydan burası, gelin yarışalım. Hakem de millettir. Sandığı dizayn etmelerine müsaade vermeyeceğiz.”

Konuşmasının sonunda yargı mensuplarına davet yapan İmamoğlu, adaletin yerle bir edilmesine karşı durulması gerektiğini söyledi:
“Bu ülkenin kadim yargı kurumlarının çok saygıdeğer savcıları, yargıçları, mensupları, lütfen istirham ediyorum. O kutsal mesleğinizi yerle bir eden bir avuç beşere asla müsaade etmeyin. Yoksa bu millet hakkını helal etmez size.”

Diken