Divan Edebiyatı Hangi Edebiyatlardan Etkilenmiştir?

Divan edebiyatı, Türk edebiyatının en önemli dönemlerinden biridir ve geniş bir kültürel mirasa sahiptir. Bu edebiyat geleneği, kendine özgü bir tarz ve estetik geliştirmiş olsa da, etkilendiği birçok farklı edebiyat geleneği bulunmaktadır.

Divan edebiyatının en belirgin etkilendiği edebiyat geleneği Fars edebiyatıdır. Özellikle İran edebiyatının zengin ve derin kültürel birikimi, Türk edebiyatının gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Farsça'nın zengin kelime hazinesi, divan şairlerine çok sayıda terim ve kavram sağlamıştır. Divan edebiyatı şiirlerinde sıkça kullanılan beyit formu da Fars edebiyatından Türk edebiyatına geçmiştir.

Divan edebiyatı, Arap edebiyatından da önemli ölçüde etkilenmiştir. Özellikle İslam kültürü bağlamında Arap edebiyatının sahip olduğu dini ve felsefi temalar, divan şairlerinin eserlerinde sıkça yer bulmuştur. Arapça'nın edebi dil olarak kullanılması ve Kur'an'ın etkisi, divan edebiyatının dini içerikli şiirlerini şekillendirmiştir.

Divan edebiyatı, Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırları içinde yer aldığı için, antik Yunan edebiyatından da etkilenmiştir. Yunan mitolojisi, filozofları ve klasik eserleri, divan şairlerinin eserlerinde mitolojik ve tarihi referanslar olarak kendini göstermiştir. Özellikle Batı kültürü ile etkileşim halinde olan Osmanlı entelektüelleri, Yunan edebiyatından çeviriler yapmış ve bu eserler divan edebiyatının gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.

Osmanlı İmparatorluğu'nun geniş coğrafyası, Hindistan ve Uzak Doğu edebiyatı ile de etkileşim halinde olmuştur. Özellikle Sufi geleneği ve doğu mistisizmi, divan edebiyatının içsel derinliğini ve mistik şiirlerini etkilemiştir. Uzak Doğu edebiyatının ise felsefi ve estetik öğeleri, divan edebiyatında benzersiz bir sentez yaratmıştır.

Divan edebiyatı, geniş bir kültürel mozaik içinde şekillenmiş ve farklı edebiyat geleneklerinden beslenmiştir. Bu etkileşimler, Türk edebiyatının zengin ve çok yönlü bir mirasa sahip olmasını sağlamıştır.

Doğu ile Batı Arasında Köprü: Divan Edebiyatının Farklı Kültürlerden Aldığı Etkiler

Divan edebiyatı, Türk edebiyatının en zengin ve etkileyici dönemlerinden biridir. Bu edebi akım, Osmanlı İmparatorluğu'nda ve etki alanlarında yüzyıllar boyunca varlığını sürdürmüş, pek çok farklı kültürün etkileşimine sahne olmuştur. Doğu ile Batı arasında köprü görevi gören divan edebiyatı, hem Anadolu'da hem de Osmanlı coğrafyasının diğer bölgelerinde derin izler bırakmıştır.

Divan edebiyatı, İslam kültürünün etkisi altında gelişmiş olmakla birlikte, Türk, Fars, Arap, Yunan ve Hint kültürleri gibi birçok farklı mirası bünyesinde barındırır. Bu edebi tür, özellikle İran edebiyatından önemli ölçüde etkilenmiştir. Şiirlerinde sıkça kullanılan aruz ölçüsü, İran edebiyatından Türk edebiyatına geçmiş ve divan edebiyatının temel yapı taşlarından biri haline gelmiştir.

Divan edebiyatı, doğu kültürünün zengin estetik anlayışını yansıtan şiirleriyle tanınır. Şairler, doğanın güzelliklerini, aşkı, ayrılığı ve mistik duyguları derin bir duyarlıkla işlerler. Şiirlerinde sıkça yer verilen bahar, aşk ve ayrılık motifleri, doğu kültürünün şiirsel mirasının birer parçasıdır. Özellikle Mevlana Celaleddin Rumi'nin eserleri, İslam dünyasında büyük bir etki yaratmış ve divan edebiyatının estetik değerlerine önemli katkılarda bulunmuştur.

Osmanlı İmparatorluğu'nun geniş coğrafyası, Batı kültürüyle olan etkileşiminin de bir sonucu olarak divan edebiyatına yeni perspektifler kazandırmıştır. Batı edebiyatının ve sanatının Osmanlı'ya etkisi, özellikle Tanzimat dönemiyle birlikte daha belirgin hale gelmiştir. Bu dönemde divan edebiyatının geleneksel yapılarına karşı Batı tarzı yenilikler ve eleştiriler ortaya çıkmış, edebi anlayışta çeşitlenme ve zenginleşme sağlanmıştır.

Divan edebiyatı, hem Doğu hem de Batı kültürleri arasında köprü görevi görmüş ve günümüzde de kültürel bir zenginlik olarak varlığını sürdürmektedir. Bu edebi miras, farklı kültürlerin bir araya gelerek oluşturduğu estetik ve duygusal bir birleşimdir. Şairlerin ve yazarların eserlerinde yansıttıkları insanlık ortak değerleri, divan edebiyatını evrensel bir sanat biçimi haline getirmiştir.

Divan edebiyatı, farklı kültürlerin etkileşimini ve bu etkileşimin edebi eserlere yansıyan zenginliğini gözler önüne serer. Doğu ile Batı arasında bir köprü olarak, hem geçmişte hem de günümüzde edebi dünyaya önemli katkılarda bulunmaya devam etmektedir.

Perspektif Değişimleri: Divan Edebiyatında Hint, Arap ve İran Edebiyatının Rolü

Divan edebiyatı, Türk edebiyatının en önemli ve etkileyici dönemlerinden biridir. Bu edebi akım, sadece Türk kültür ve tarihine değil, aynı zamanda Hint, Arap ve İran edebiyatlarına da derin bir şekilde etki etmiştir. Perspektif değişimleri ise Divan edebiyatının temelinde yatan en ilginç ve zengin öğelerden biridir. Bu makalede, Hint, Arap ve İran edebiyatlarının Divan edebiyatındaki rolünü detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Divan edebiyatında Hint edebiyatının rolü oldukça belirgindir. Hint edebiyatı, özellikle tasavvuf edebiyatı üzerinde derin bir etki bırakmıştır. Hint edebiyatının mistik öğeleri, Divan şairlerinin eserlerine büyük ölçüde yansımıştır. Ruhani derinlik, aşk ve aşkın sembolizmi gibi temalar, Divan edebiyatının en önemli motiflerinden biri haline gelmiştir. Örneğin, Mevlana Celaleddin Rumi'nin eserlerinde Hint felsefesinden ve edebiyatından izler bulmak mümkündür. Bu etkileşim, Divan edebiyatının zenginliğini ve evrensel niteliğini artırmıştır.

Arap edebiyatı, Divan edebiyatının dil ve biçim üzerindeki gelişimine önemli katkılarda bulunmuştur. Arapça, Divan edebiyatının klasik dilidir ve Divan şairleri tarafından ustalıkla kullanılmıştır. Arap edebiyatının nazım birimleri ve vezin yapısı, Divan şairlerinin eserlerinde sıkça gözlemlenir. Ayrıca, Arap edebiyatının zengin kültürel mirası, Divan edebiyatının estetik ve lirizm anlayışını derinleştirmiştir.

İran edebiyatı, Divan edebiyatında estetik anlamda önemli bir rol oynamıştır. Özellikle Farsça şiir geleneği, Divan edebiyatının şiir dilini zenginleştirmiştir. İran edebiyatının alegorik ve simgesel anlatımı, Divan şairlerinin şiirlerinde sıkça kullanılan motiflerden biridir. Ayrıca, İran edebiyatının tarihî ve mitolojik öğeleri, Divan edebiyatının epik ve destansı yapısını etkilemiştir.

Divan edebiyatı, Hint, Arap ve İran edebiyatlarının zengin kültürel mirasından beslenen evrensel bir sanat biçimidir. Bu edebi akım, farklı kültürel perspektiflerin sentezlendiği bir platform olmuş ve bu sayede estetik zenginliğini artırmıştır. Hint, Arap ve İran edebiyatlarının Divan edebiyatındaki etkileri, bu edebi akımın derinliğini ve evrenselliğini anlamak için kritik bir öneme sahiptir.

Divan Edebiyatında Yunan Mitolojisi ve Klasik Edebiyatın İzleri

Divan edebiyatı, Türk edebiyatının en zengin dönemlerinden biri olarak kabul edilir ve bu dönemde yazılan eserlerde derin bir kültürel çeşitlilik bulunur. Özellikle Yunan mitolojisi ve klasik edebiyat, Divan edebiyatının estetik anlayışını ve içeriğini önemli ölçüde etkilemiştir.

Divan edebiyatı şairleri, eserlerinde sıkça Yunan mitolojisine atıflar yapmışlardır. Bu mitolojik öyküler, onların hayal güçlerini ve tasvir yeteneklerini zenginleştirmiştir. Mesela, şairlerin kullandığı "Narcissus" motifleri, aşk ve özlem temalarını işlerken sıklıkla karşımıza çıkar. Narcissus'un kendine aşık olması ve bu aşkın yarattığı içsel çatışmalar, Divan edebiyatının derin duygularını yansıtan bir metafor haline gelmiştir.

Divan edebiyatı, klasik Yunan ve Roma edebiyatının yapısal özelliklerini benimsemiş ve bu edebiyat geleneğinden izler taşımıştır. Özellikle gazel, kasîde gibi nazım biçimleri klasik edebiyattan etkilenmiş ve Divan edebiyatında ustalıkla kullanılmıştır. Bu nazım biçimleri, Yunan tragedya ve komedilerinin dramatik yapısını andıran yapılarıyla dikkat çeker.

Divan edebiyatında yer alan mitolojik ve epik anlatılar, şairlerin olağanüstü dünyalarını okuyucuya aktarmada önemli bir araç olmuştur. Örneğin, Zeus'un tanrısal otoritesi veya Persephone'nin yeraltı dünyasında yaşadığı dramatik deneyimler, şairlerin insanın varoluşsal derinliklerini keşfetmesine olanak tanımıştır.

Divan edebiyatı, Yunan mitolojisinin evrensel temalarını ve klasik edebiyatın estetik anlayışını kendi içinde harmanlamış ve bu sayede farklı kültürel unsurları bir araya getirmiştir. Şairlerin eserlerindeki bu derinlikli anlatılar, okuyucuları zamandan ve mekândan bağımsız bir yolculuğa çıkarır.

Divan edebiyatı, Yunan mitolojisi ve klasik edebiyatın izlerini taşıyan bir edebi hazinedir. Şairlerin bu mitolojik ve klasik referansları kullanarak yarattıkları eserler, edebiyat tarihindeki önemli bir köprü olarak kabul edilir. Bu yazıda, Divan edebiyatının estetik anlayışını zenginleştiren Yunan mitolojisi ve klasik edebiyatın etkilerini inceledik.

Ortadoğu’dan Anadolu’ya: Divan Edebiyatının Arap, Fars ve Türk Edebiyatı ile Etkileşimi

Divan edebiyatı, Anadolu coğrafyasında derin izler bırakan zengin bir edebi geleneği temsil eder. Bu geleneğin kökenleri, Ortadoğu'nun farklı kültürlerine dayanır ve özellikle Arap, Fars ve Türk edebiyatlarıyla yoğun bir etkileşim içindedir.

Divan edebiyatının temel taşlarından biri Arap edebiyatının derin etkileridir. Arap dünyasının zengin kültürel mirası, Abbasiler döneminden itibaren İslam coğrafyasının merkezinde yer alarak, Orta Çağ boyunca bilim, felsefe ve edebiyat alanlarında büyük ilerlemelere sahne olmuştur. Bu etki, Divan edebiyatında dilin ve estetik anlayışın şekillenmesine katkı sağlamıştır. Arapça'nın kelimeleri ve tamlamaları, Türkçe şiir geleneğine derinlik kazandırarak, lirizmin ve sembolizmin gelişmesine olanak tanımıştır.

Divan edebiyatında Fars edebiyatının rolü, özellikle Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde belirgindir. Farsça'nın şiirdeki ahenk ve vezin zenginliği, Divan şairlerinin eserlerine derinlik katmıştır. Özellikle Nizami Ganjavi, Hafız-ı Şirazi gibi büyük şairlerin eserleri, Türkçe Divan edebiyatının incelikli ve duygusal yönlerinin oluşmasında etkili olmuştur. Farsça'nın tasavvufi ve metafizik temaları da Divan edebiyatının mistik boyutunu güçlendirmiştir.

Divan edebiyatı, Türk edebiyatının gelişiminde ayrı bir yer tutar. Orta Asya'dan Anadolu'ya uzanan Türk kültürü, edebi geleneğini Divan edebiyatı ile birleştirerek benzersiz bir sentez yaratmıştır. Türkçe'nin ses ve anlam zenginliği, Divan şiirinin ustaları tarafından ustalıkla kullanılmış, şiirin estetik yapısına derinlik katmıştır. Divan edebiyatında kullanılan nazım birimleri ve kafiye düzenlemeleri, Türk dilinin edebi potansiyelini en üst düzeye çıkarmıştır.

Divan edebiyatı, Ortadoğu'dan Anadolu'ya uzanan köklü bir edebi mirası temsil eder. Arap, Fars ve Türk edebiyatlarının bir araya gelmesiyle oluşan bu zengin geleneğin, dilin ve kültürel ifadenin önemli bir örneği olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu etkileşim, sadece edebi değil, aynı zamanda kültürel bir sentezin de ifadesidir, ki bu da Divan edebiyatının Anadolu'da benzersiz bir şekilde kökleşmesini sağlamıştır.

Divan Şairlerinin Avrupa Edebiyatına Bakışı: Batı Edebiyatının Divan Edebiyatı Üzerindeki Tesiri

Divan edebiyatı, Doğu'nun zengin kültürel mirasından bir parça olarak, Batı edebiyatı üzerinde derin bir etki bırakmıştır. Bu etki, sadece edebi formların karşılaşmasından çok daha fazlasıdır; aynı zamanda kültürel alışveriş, estetik değerlerin değişimi ve farklı dünya görüşlerinin karşılaşması anlamına gelir.

Divan edebiyatı, Osmanlı İmparatorluğu ve çevresindeki İslam coğrafyasında gelişmiş bir edebi tarzdır. Bu tarz, aşk, tabiat, tasavvuf ve insani duyguları işleyen şiirleriyle bilinir. Osmanlı'nın Avrupa ile olan kültürel ve ticari ilişkileri sayesinde, divan edebiyatı Batı'ya doğru yayılmış ve Batılı yazarlar tarafından keşfedilmiştir.

Batılı yazarlar, divan edebiyatının inceliklerini keşfettiklerinde, onlara derin bir hayranlık beslemişlerdir. Özellikle Alman romantik şairleri ve Fransız sembolistler, divan edebiyatının lirizmini ve duygusal derinliğini kendilerine ilham kaynağı olarak görmüşlerdir. Johann Wolfgang von Goethe'nin Doğu Divan'ı veya Victor Hugo'nun Doğu şiirlerine olan ilgisi, bu etkileşimin önemli örneklerindendir.

Divan edebiyatının Batı edebiyatına etkisi sadece tematik değil, aynı zamanda dil ve biçim üzerinde de derinlemesine olmuştur. Divan şiiri, zengin bir sözcük dağarcığı ve metaforlarla doludur; bu da Batılı şairlere yeni bir ifade biçimi sunmuştur. Ayrıca, tasavvufi düşüncenin ve aşk temasının Batı edebiyatındaki izleri, divan edebiyatının Batı'ya açılan kapılarını göstermektedir.

Bugün, divan edebiyatının Batı edebiyatı üzerindeki mirası hala canlıdır. Özellikle postmodern dönemde, edebiyat ve kültür arasındaki sınırların giderek bulanıklaşmasıyla, divan edebiyatının etkileri yeni bir ilgi görmektedir. Batı edebiyatının zenginliği, birçok kültürel kaynaktan beslendiği gibi, divan edebiyatının derinliklerinden de beslenmiştir.

Bu nedenle, divan şairlerinin Avrupa edebiyatına bakışı sadece bir kültürel değişimin hikayesi değil, aynı zamanda kültürel bir zenginleşmenin ve anlayışın öyküsüdür. İki edebi geleneğin kesiştiği ve birbirini beslediği bu noktada, divan edebiyatı ve Batı edebiyatı arasındaki etkileşim, edebiyat dünyasının zenginliğini ve çeşitliliğini artırmıştır.

Dini ve Felsefi Etkiler: Divan Edebiyatının İslamî ve Mezhepsel Kökenleri

Divan edebiyatı, Türk edebiyatının en zengin dönemlerinden biri olarak kabul edilir ve kökleri derin bir şekilde İslamî düşünceye dayanır. Bu edebiyat geleneği, İslam'ın etkisi altında şekillenmiş ve felsefi olarak da zenginleşmiştir.

Divan edebiyatının temelinde İslam'ın estetik anlayışı ve ideolojik derinlikleri yatar. İslam'ın tevhid inancı, doğaya, aşka ve insanın iç dünyasına duyulan derin sevgi ve saygıyı yansıtan bir edebi tarzın oluşmasına zemin hazırlamıştır. Şairler, kullandıkları dilde, motiflerde ve temalarda İslam'ın birleştirici gücünü ve mistik derinliğini yansıtmışlardır.

Divan edebiyatı, farklı İslam mezheplerinin etkisi altında gelişmiş ve bu mezheplerin farklı düşünce ve duygusal derinlikleri edebiyatın çeşitliliğine katkıda bulunmuştur. Örneğin, Nakşibendi tarikatının etkisi altındaki şairlerin eserlerindeki derin manevi arayışlar ve tasavvufi öğretiler, edebiyatın ruhani boyutunu zenginleştirmiştir.

Divan edebiyatı, sadece dinî temaları işlemekle kalmamış, aynı zamanda dinî düşüncenin felsefi boyutlarını da keşfetmiştir. Şairler, insanın varoluşsal durumu, ölüm ve ölümden sonrası gibi evrensel konuları işlerken, İslam'ın dünya görüşü ve değerleriyle yoğrulmuş bir bakış açısı sunmuşlardır.

Divan edebiyatında sanatın ve güzelin İslamî yorumu, estetik anlayışının merkezinde yer alır. Şiirlerde kullanılan dilin inceliği, anlam derinliği ve musiki ögeleri, İslamî kültürün estetik zenginliğini yansıtır. Şairler, kullandıkları imge ve benzetmelerle okuyucunun zihninde derin izler bırakır ve estetik bir deneyim sunarlar.

Divan edebiyatı, İslamî düşüncenin ve mezhepsel çeşitliliğin bir araya geldiği bir sanat harikasıdır. Bu edebi geleneğin eserleri, hem dini hem de felsefi açıdan derinlikli bir okuma sunar ve İslam kültürünün zenginliklerini estetik bir biçimde yansıtır.

Divan Edebiyatında Mitolojik Temalar: İran ve Hint Mitolojisinin Edebiyatımızdaki Yeri

Divan edebiyatı, Türk edebiyatının en zengin dönemlerinden biri olarak bilinir. Bu dönemdeki şairler, sadece yerel kültürden beslenmekle kalmamış, aynı zamanda geniş coğrafyalardan esinlenmişlerdir. Mitoloji ise, Divan edebiyatının renkli ve derin dünyasında önemli bir yer işgal etmiştir. İran ve Hint mitolojisi de bu edebiyat geleneğinde etkili bir şekilde hissedilir.

İran mitolojisi, Divan edebiyatında derin izler bırakmıştır. Özellikle Şahname gibi klasik İran destanları, Türk şairlerinin hayal güçlerini körüklemiştir. Ferdowsi'nin kaleme aldığı bu destanlar, kahramanlık, aşk, ihanet ve onur gibi temaları işleyerek Divan edebiyatının temel taşlarından biri haline gelmiştir. İran mitolojisindeki tanrılar, kahramanlar ve doğaüstü varlıklar, Divan şairlerinin eserlerinde can bulmuş, okuyucuları büyülemiştir.

Hint mitolojisi de Divan edebiyatında kendine özgü bir yer bulmuştur. Hindistan’ın zengin mitolojik geleneği, özellikle masallar, tanrıların hikayeleri ve epik destanlar, Türk şairlerinin eserlerinde şekil bulmuştur. Bu mitolojik öğeler, okuyuculara egzotik bir dünyanın kapılarını aralamış, farklı kültürler arası etkileşimi güçlendirmiştir.

Divan şairleri, İran ve Hint mitolojisinin zenginliklerinden beslenerek eserlerinde benzersiz bir atmosfer yaratmışlardır. Mitolojik figürlerin, tanrıların ve sembollerin kullanımıyla, şairler duygularını ve düşüncelerini okuyucuya aktarmış, edebi eserlerini derinlikli bir yapıya kavuşturmuşlardır. Bu temalar, sadece hikaye anlatmakla kalmamış, aynı zamanda insani duyguları ve evrensel temaları işleyerek okuyucular üzerinde derin bir etki bırakmıştır.

Divan edebiyatı, İran ve Hint mitolojilerinin izlerini taşıyan önemli bir edebi geleneğe sahiptir. Şairlerin bu mitolojik temaları işleyişi, onların sanatını zenginleştirmiş ve okuyucularına farklı kültürlerden ilham verici bir deneyim sunmuştur. Bu etkileşim, edebiyatımızın köklerini derinleştirmiş ve kültürel çeşitliliğimizi zenginleştirmiştir.

Sıkça Sorulan Sorular

Divan Edebiyatı’nda hangi kültürel etkiler görülmektedir?

Divan Edebiyatı’nda Arap, Fars ve Hint kültürlerinin etkileri belirgindir. Şiirlerde İslami motifler, tasavvufi temalar ve doğu edebiyatının izleri görülür. Divan şairleri, genellikle doğu edebiyatından esinlenmişlerdir.

Divan Edebiyatı hangi edebiyatları etkilemiştir?

Divan Edebiyatı, Osmanlı İmparatorluğu’nun egemen olduğu coğrafyalarda Arap, Fars ve Hint edebiyatlarının etkisi altında gelişmiştir. Özellikle Arap ve Fars edebiyatı, Divan edebiyatının şiirsel dil ve tema yapısını belirlemiştir.

Divan Edebiyatı hangi dönemlerden esinlenmiştir?

Divan Edebiyatı, genellikle İslam ve Orta Doğu kültüründen esinlenmiştir. Özellikle İslam’ın Altın Çağı olan Abbâsîler dönemi, bu edebi tarzın gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Şiirlerde Arap ve Fars edebiyatının etkileri belirgin olarak görülür.

Divan Edebiyatı nasıl bir edebi gelenek oluşturmuştur?

Divan Edebiyatı, Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki Türk edebiyatının önemli bir geleneksel biçimini oluşturmuştur. Şiirin divan şekliyle yazıldığı bu dönemde, şiirin dil ve tema bakımından belirli kurallar ve motifler çerçevesinde geliştiği görülür. Divan şairleri genellikle aşk, doğa ve din gibi konuları işlemiş ve estetik bir üslup ile ifade etmişlerdir. Bu geleneğin etkisi, edebiyatımızın zenginliğini ve çeşitliliğini bugüne kadar sürdürmüştür.

Divan Edebiyatı’nın başlıca temsilcileri hangi kültürel mirasları benimsemiştir?

Divan Edebiyatı’nın başlıca temsilcileri, İslam kültürü ve gelenekleri ile Pers edebiyatının etkilerini benimsemiştir. Şiirlerinde genellikle aşk, doğa ve dinî temaları işlemişlerdir.

İlginizi Çekebilir:Hamas: Serbest bırakılan esirler işkence mağduru
share Paylaş facebook pinterest whatsapp x print

Benzer İçerikler

Çorbacıbaşı Ne Demek?
devler sahaya iniyor bu hafta hangi maclar oynanacak
Devler sahaya iniyor: Bu hafta hangi maçlar oynanacak
devler sahaya iniyor bu hafta hangi maclar oynanacak K6IyCzpg
Devler sahaya iniyor: Bu hafta hangi maçlar oynanacak
devler sahaya iniyor bu hafta hangi maclar oynanacak EJfrd3zq
Devler sahaya iniyor: Bu hafta hangi maçlar oynanacak
devler sahaya iniyor bu hafta hangi maclar oynanacak KVP1jHDl
Devler sahaya iniyor: Bu hafta hangi maçlar oynanacak
merkez bankasi kkm cikisini zorlastiran kararini acikladi bNMbPavZ
Merkez Bankası, KKM çıkışını zorlaştıran kararını açıkladı
Güncel Adres | © 2025 |