Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan kabine toplantısı sonrası açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarından öne çıkanlar şu halde:

Aziz milletim, kıymetli basın mensupları sizleri en kalbi hislerimle sevgiyle hürmetle selamlıyorum. Ekranları başında toplumsal medya platformlarında ve radyo kanallarında bizleri takip eden vatandaşlarımı buradan muhabbetle selamlıyorum.

Güvenlikten, dış siyasete, çalışma hayatından, sarsıntı başta olmak üzere doğal afetlerle ilgili yürütülen çalışmalara birçok mevzuyu ele aldığımız bir kabine toplantımızı daha tamamladık.

İstişarelerimizin içeriğine geçmeden önce son toplantımızdan bu yana millete hizmet yolunda neler yaptığımızı kısaca hatırlatmak istiyorum.

Aziz milletim, kıymetli basın mensupları aşkla çalışan yorulmaz düsturu ile tekrar hizmetlerle yapıtlarla açılışlarla dolu bir iki hafta geçirdik.

17 Nisan tarihinde tarım alanında ülkemizin en stratejik projelerinden Silvan Sulama Kanalı tünelinin hafriyatını canlı irtibatla başlattık.

Toplam 12 milyar liralık yatırımla hayata geçireceğimiz Silvan Tüneli bölgenin yazgısını değiştirecek, süper bir yapıttır.

Ayrıca 11,2 metre hafriyat çapı ile ülkemizin en büyük sulama tüneli olacaktır. Birebir gün 18 haftalık eğitimlerini muvaffakiyetle tamamlayan 2094 komando uzman erbaşımızın mezuniyet heyecanına ortak olduk.

Rabbim Kahraman komandolarımızın ayağına taş değdirmesin diyorum. Gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında fedakarca vazife yapan Peygamber ocağımızın her bir mensubuna bugün bir kere daha teşekkür ediyor, mehmetçiklerimizin tek tek gözlerinden öpüyorum.

“Türkiye’nin Filistin davasına verdiği dayanak tüm dünyanın malumudur.”

18 Nisan Cuma günü İstanbul’da Filistin’i destekleyen parlamentolar kümesiyle bir ortaya geldik. Türkiye’nin Filistin davasına verdiği takviye tüm dünyanın malumudur.

Bunu da en âlâ ve en yakından Filistinli kardeşlerimiz bilir. Daha düne kadar Filistin direnişine terörizm diyenlerin hükümetimizin Filistin siyasetine yönelttikleri tenkitlerin hiçbir değeri olamaz.

Onların ne müktesebatı ne de siyasi tarihleri bizim duruşumuzu anlamaya yetmez. Filistinlilerin bilhassa de Gazzeli mazlumların ulu gayreti yolsuzluk tezlerine alet edilemeyecek kadar pak bir çabadır. Bugün şu konunun altını tekrar çizmek isterim. Tıpkı Doğu Kudüs ve Batı Şeria üzere Gazze’de Filistin halkınındır.

Gazzeli kardeşlerimiz doğdukları topraklarda ebediyen yaşamaya İnşallah devam edecektir.

Filistin halkı teslim olmayacağını, vatanlarını terk etmeyeceğini, zalime hiçbir formda boyun eğmeyeceğini tüm imkansızlıklara tüm barbarlıklara karşın tekraren göstermiştir.

“İnşallah bundan sonra da barış ve istikrar için çalışmayı sürdüreceğiz”

18 aydır Gazze son yüzyılın en acımasız katliamlarının yanı sıra tüm insanlığın yüz akı olacak destansı bir direnişe de sahne olmaktadır. Daha fazla kan dökerek, daha fazla çocuk öldürerek insanları aç, susuz, ilaçsız bırakarak varılabilecek hiçbir yer olmadığı artık görülmelidir. Herkes aklını başına toplamalı ve bölgemizin istikrarı için açılan fırsat pencerelerini hoyratça heba etmemelidir.

Biz bunu istiyoruz bunun için çaba ediyoruz. Ne söylüyorsak da bölgemizdeki tüm halkların huzuru, güvenliği ve barış içinde bir ortada yaşaması için söylüyoruz.

İnşallah bundan sonra da barış ve istikrar için çalışmayı sürdüreceğiz. Kıymetli arkadaşlar Filistin dostlarıyla buluşmamızın akabinde 3 Milletlerarası Yeditepe Bienali’nin açılışını gerçekleştirdik.

Kadın ve demokrasi derneğimiz KADEM’in 5. olağan genel kurulu bayan hakları ve aile kurumuna verdiğimiz ehemmiyetin altının çizilmesine vesile olduk. Bağcılar Bayan Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nin açılış merasiminde de Bağcılarlı kardeşlerimizle kucaklaştık.

“45 kent hastanemizi milletimizin hizmetine vermiş olacağız”

Hastanemizin ilçemize ve İstanbul’umuza tekrar iyi olmasını temenni ediyorum. 400 yataklı bu yeni hastanemizin hizmete girmesiyle Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastane’mizin yatak kapasitesini 900’e yükseltmiş oluyoruz.

2025 yılı sonunda kamuya ilişkin 10 bin 582 yatağı da İstanbulluların istifadesine sunacağız.

Planlama basamağında olan 16 bin yatak kapasiteli 23 sıhhat tesisini de yakın vakitte İstanbul’umuza kazandırmayı hedefliyoruz. İstanbul’a bunları yaparken başka vilayetlerimizi elbette ihmal etmiyoruz. Ülkemiz genelinde 37 bin 417 yataklı 25 kent hastanemizi tamamlayarak hizmete açtık.

11 kent hastanemizin inşası hala sürüyor. Hale proje ve arsa sürecindekiler de bittiğinde yaklaşık 60 bin yatak kapasiteli 45 kent hastanemizi milletimizin hizmetine vermiş olacağız.

İstanbul halkına hizmet edecek sıhhat tesislerinin yollarını dahi açmaktan aciz zihniyete karşın sıhhatte hizmet çitamızı daima üst taşıyoruz. Bu süreçte tıpkı vakitte geçmişin yanlışlı siyasetlerinin yol açtığı problemleri telafi edecek adımlar atıyor projeleri hayata geçiriyoruz.

“1,51’e gerileyen doğurganlık süratimiz tehdit ve tehlikeyi açıkça ortaya koymaktadır”

Türkiye nüfus artış suratı bakımından kritik bir kavşağa gelmiştir. Muhalefet buna kıymet vermiyor olabilir. Muhalefet absürt argümanlarla bunu sulandırmak istiyor da olabilir. Lakin nüfus sorunu milletimiz açısından giderek bir beka problemine dönüşmektedir.

1,51’e gerileyen doğurganlık süratimiz, burun buruna olduğumuz tehdit ve tehlikeyi açıkça ortaya koymaktadır. Hiçbir hükumet buna kayıtsız kalamaz, bu tehlikeye gözlerini kapatamaz.

“Türkiye’ye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülke ortasına girdi”

Türkiye’yi parmakla gösterilen pozisyona taşıdığımız alanlardan biri de uydu teknolojileridir. Bundan 31 yıl evvel Türksat 1B uydusu ile başlayan uzay maceramız TÜRKSAT 6A ile çok daha farklı bir düzeye çıktı.

Geçen sene 9 Temmuz’da uzaya fırlattığımız birinci test yayınını 17 Şubat’ta yaptığımız Türksat 6A’yı 21 Nisan’da hizmete aldık. İnşallah en az 15 yıl hizmet verecek 6A iile birlikte TÜRKSAT’ın işlettiği haberleşme uydularının sayısı 6’ya uzaydaki uydularımızın mevcudu ise 10’a ulaştı. %80’in üzerinde yerlilik oranına sahip TÜRKSAT 6A sayesinde Türkiye’ye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülke ortasına girdi.

Pakistan ile Hindistan ortasında tırmanan tansiyonun daha vahim boyutlara evrilmeden bir an evvel düşürülmesini dilek ediyoruz.

İran’ın Bender Abbas kentindeki limanda meydana gelen patlamada hayatını kaybeden kardeşlerimiz için ülkem ve milletim ismine taziyelerimi sunuyorum.

“Bizim görevimiz kentimizi bir an evvel zelzeleye hazır hale getirmektir”

Muhalefetin önemli paralar harcayarak reklamını yaptığı projelerin vatandaşın en çok gereksinim duyduğu gün sınıfta kaldığını hepimiz gördük.

Deprem çalışmalarımızı lisanına dolayan ana muhalefet partisinin Genel Başkanı, İstanbul’un yolunu ancak 5 gün sonra hatırlayabilmiştir.

Dar gelirli vatandaşlarımızın konut hayalini karartmak için çabalayanlara sesleniyorum; İstanbul siyasi ikbal heveslerinize kurban edilecek kent değildir.

İstanbul’un ihmali, gevşekliği, umursamazlığı, özellikle kentsel dönüşüm projelerinde marjinal çevrelerin kaprislerini kaldıracak lüksü yoktur.

Deprem başta olmak üzere doğal afetlere hazırlıkla ilgili bahisleri gündelik siyasetin süreksiz tartışmalarının dışında tutalım.

Bizim görevimiz afet kapımızı çalmadan kentimizi bir an evvel zelzeleye hazır hale getirmektir. Bunun için el ele vermek, birlikte hareket etmek zorundayız.

Bugün herkese elimizi uzatıyoruz, gelin daima bir arada omuz omuza verelim, kentlerimizi zelzeleye dirençli hale getirmek için beraberce çalışalım.

30 Nisan Çarşamba günü 1381 engelli öğretmenin atamasını gerçekleştireceğiz.

AA