Çete üyesini yurt dışına kaçıran emniyet müdürünün ifadesi ortaya çıktı

Kamuoyunda “Sarallar” olarak bilinen organize kabahat örgütünde faaliyet gösterdiği öne sürülen Turan Yıldırım’ı yurt dışına kaçırdığı argümanıyla tutuklanan Edirne Kaçakçılık ve Organize Cürümlerle Gayret Şube Müdürü M.D.K. ve müteahhit Kenan Koçak’ın savcılıktaki tabirlerine ulaşıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, “Sarallar” olarak bilinen organize hata örgütünde faaliyet gösterdiği ileri sürülen ve hakkında yakalama kararı bulunan Turan Yıldırım’ın yurt dışına çıkarılmasını sağladığı teziyle 7 kuşkulu hakkında başlattığı soruşturma devam ediyor.

Soruşturma kapsamında tutuklanan kuşkulu emniyet müdürü M.D.K. savcılıktaki ifadesinde, şüphelilerden Kenan Koçak ve Ener Aktaş’ı tanıdığını, yurt dışına kaçırdığı argüman edilen Turan Yıldırım’ı ise daha evvel hiç görmediğini ve tanımadığını argüman etti.

Eski eşi ve çocuğunun İstanbul Ataşehir’de yaşadığını, 15 Ocak’ta onları görmek için resmi olarak vazifedeyken aracıyla Ataşehir’e gittiğini anlatan M.D.K, burada yakın arkadaşı olan Ener Aktaş’ın da meskenine uğradığını, bu meskende Turan Yıldırım ile Kenan Koçak’ın olduğunu ve kendisine Edirne’ye gideceklerini söyleyerek, birlikte gitme teklifinde bulunduklarını öne sürdü.

Teklifi kabul ederek Yıldırım ve Koçak’ı aracına aldığını söz eden M.D.K, Aktaş’ın aracında kimi süreçler yapacağını ve döviz aldıktan sonra tekrar yolda kendilerine katılacağını belirterek yanlarından ayrıldığını, arkadaşına güvendiği için Turan Yıldırım’ın kim olduğunu sorgulamadığını, Tekirdağ sonuna geldiklerinde Aktaş’ın kendilerine yetiştiğini ve burada mola verdiklerini aktardı.

Moladan sonra Turan Yıldırım’ın, Ener Aktaş’ın aracına geçtiğini ve yola bu halde devam ettiklerini belirten M.D.K. sözünü şöyle sürdürdü:

“Benzinlikte, tekrar daha evvel Ener’in yanında görmüş olduğum ve ismini İshak A. olarak hatırladığım şahıs ile karşılaştık. Benzinlikten Ener ile bir arada iki araçla ayrıldıktan sonra Ener ile konuştuk ve Yunanistan’a İpsala üzerinden geçeceğini söyleyince, Kenan benim otomobilimden inerek Ener’in otomobiline geçti. İpsala hududuna gelmeden ilçe merkezine hakikat ben dönüş yaparak Edirne merkeze, misyon yerime devam ettim. Sonrasında Ener, hudut kapısına varmış. Beni bir kaç kez manzaralı aradı, sonra kendisiyle konuştum. Yanında V.G. komiserin olduğunu gördüm. O esnada kırsal yolda araç kullandığım için ses duymadım, imaj de kesik kesik geliyordu. V.G. komisere elimle selamlama yaptım. Kendisine rastgele bir formda Ener ile Kenan’ın huduttan geçişinde yanlarında bulunan Turan isimli şahıs da araçlarında iken yardımcı olması konusunda bir telkinim ya da buyruk talimatım olmamıştır.”

Şüpheli M.D.K, firari kuşkulu Turan Yıldırım’ın Malkara’ya kadar kendisiyle gitmesinin tesadüf olduğunu, tesadüf değilse bilgisi dışında gerçekleşen durum olduğunu öne sürerek, “Turan Yıldırım isimli firari şahsın yurt dışına Ener ve Kenan’ın kullandığı araç ile kaçırıldığı savı konusunda rastgele bir bilgiye sahip değilim ve bu tarafta kolaylık sağladığım savını da kabul etmiyorum.” dedi.

Müteahhit Kenan Koçak’ın ifadesi

Şüpheli müteahhit Kenan Koçak ise tabirinde, 14 Ocak akşamı çocukluk arkadaşı kuşkulu Ener Aktaş’la konuştuğunu, ailevi sıhhat sıkıntılarından bunalması nedeniyle kendisine Aktaş’ın iki günlük Yunanistan seyahati teklif ettiğini, kendisinin de teklifi kabul ettiğini ileri sürdü.

Aktaş’ın meskenine 15 Ocak’ta gittiğini ve burada soruşturma sonucu tanıdığı Turan Yıldırım’la karşılaştığını anlatan Koçak, bir mühlet sonra sitenin bahçesine indiklerinde ise evvelden tanıdığı M.D.K. ile karşılaştıklarını, M.D.K’nin yanlarına geleceğini bilmediğini savundu.

İki araçla Edirne’ye gerçek yola çıktıklarını, yolda Turan Yıldırım’la bir arada Ener Aktaş’ın aracına geçtiklerini ve aracı kendisinin kullanmaya başladığını lisana getiren Koçak, İpsala Hudut Kapısı’na kadar bu türlü geldiklerini, burada kuşkulu M.D.K’nin yanlarından ayrıldığını öne sürdü.

Şüpheli Koçak, tabirinin devamında şunları kaydetti:

“İpsala Kara Hudut Kapısı’na geldiğimizde Ener bana aracı en sol kısma çekmem gerektiğini söyledi. Hudut kapısı önünde aracı en sola park ettikten sonra yanıma pasaportumu alarak araçtan indim. Ener’in ise Turan’a evraklarını hazırlamasını söylediğini duydum. Lakin sonrasında dokümanlarını verip vermediğini bilmiyorum. Ben lavaboya geçip çıkış süreçlerini orada bulunan evvel polis, akabinde gümrük koruma memuruna yaptırdım. Bu süreç mühletince Ener’i yanımda görmedim. Sürecim bittikten sonra Ener’le karşılaştım. O da bana ‘Bizim süreçlerimiz de bitti.” dedikten sonra otomobile bindik ve araçla hudut kapısından benim şoförlüğümde çıkış yaptık. Araç çıkış kapısında iken rastgele bir biçimde denetim vs. olmadı. Yaklaşık 2 dakika sonra Yunan hududuna geldik. Orada Turan Ener ve ben pasaportlarımızı ibraz ettik. Yunan memuru Turan’ın pasaportunda kayıp ibaresi olduğunu söyledi ve Turan’ı Yunanistan’a sokmadılar. Benle Ener Yunanistan’a giriş yaptık. Turan’ın Yunanistan’a girip girmediğini bilmiyorum.”

Koçak’a, sözündeki çelişkili durumlar soruldu.

Koçak’ın, kuşkulu V.G’yi tanımadığını söylemesine karşı başka şüphelilerin bu mevzuyla ilgili beyanlarının tam karşıtı olduğu, hudut kapısındaki kamera imajlarında de V.G. ile birlikte olduğunun görüldüğü belirtilerek, bu durumu açıklaması istendi. Koçak ise V.G’yi tanımadığını argüman etti.

Koçak’a, hudut kapısında araçtan evvel kendisinin indiğini, süreçlerini yaptıktan sonra Aktaş ile karşılaştığını söylemesine karşın imajlarda birlikte araçtan indikleri ve yan yana görüldükleri de soruldu.

Koçak, “Ben evvel indiğimi hatırlıyorum. Ayrıyeten komiser V.G. ile M.D.K. müdürün telefonda konuştuklarına şahit olmadım. Yeniden sözün üstünde bahsetmiş olduğum İshak A. isimli şahıs, hudut kapısı içerisinde bizimle birlikte değildi. Kendisini Türk sonunu geçtikten sonra Yunan hududuna gelmeden evvelki orta bölgede gördüm. İshak A. isimli şahsı, İpsala Hudut Kapısı içerisindeki binada gördüğümü hatırlamıyorum.” cevabını verdi.

Soruşturma

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında “suçluyu kayırma” ve göçmen kaçakçılığı” cürümlerine karıştığı öne sürülen Edirne Kaçakçılık ve Organize Kabahatlerle Çaba Şube Müdürü M.D.K. 31 Ocak’ta gözaltına alınmıştı. Polis takımları, soruşturma kapsamında 6 şüpheliyi daha yakalamıştı.

Savcılık, emniyet müdürü M.D.K, komiser V.G, gümrük koruma memuru B.A. ve müteahhit Kenan Koçak’ın ortalarında bulunduğu 7 şüpheliyi, “suçluyu kaçırma”, “göçmen kaçakçılığı” ve “silahlı kabahat örgütüne yardım etme” kabahatlerinden tutuklamaları talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk etmişti.

Nöbetçi İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, 7 şüphelinin üzerlerine atılı hatalardan tutuklanmalarına karar vermişti.

AA