Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, CNN Türk canlı yayınında gündeme ait açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de çıkan yangında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa dileyen Ersoy, yetki tartışmalarına değindi.

Bakan Ersoy, turizm açısından potansiyeli olan bölgelerde Cumhurbaşkanı kararnamesi ile turizm merkezi ilan edildiğini ve imar planları yapma yetkisi ile turizm maksatlı kamu yerlerinin tahsisi yetkisinin Bakanlığa verildiğini söyledi.

Bunun dışında bir yetki almadıklarını tabir eden Ersoy, “Mücavir alanı dışında olduğu için ruhsat ve iskan yetkisi vilayet Özel Yönetiminde. Kültür ve Turizm Bakanlığı hiçbir zaman özel kanunla tanımlama yapılmıyorsa yetkili olmuyor.” dedi.

Ersoy, 2021 öncesi belediye evraklı oteller olduğunu, sonrasında ek olarak Bakanlıktan turizm işletmesi dokümanı alınmasının da eklendiğini tabir ederek, “Bazen bilgi kirliliği oluşturuluyor, belediyelerin yetkileri Bakanlığa devredilmiş üzere, bu türlü bir şey yok. Artık artık belediye dokümanı kâfi değil, tıpkı vakitte Bakanlık dokümanı alması gerekiyor. Birinci kriteri, belediye evrakı alması.” tabirlerini kullandı.

Yangın yeterlilik evrakını yalnızca itfaiyelerin verdiğine dikkati çeken Ersoy, “İl Özel Yönetimi diyor ki ‘Sen bunları yetkili kurumlardan alıp bana getireceksin.’ Türkiye’de resmi yetkili kurum yalnızca itfaiyelerdir. Kartalkaya’da yetkilendirmeyi Bolu İtfaiyesi veriyor. Bolu Belediyesi dışında öbür bir belediyeden alamazsınız, Bolu ili hudutları içinde olduğunuz için. Yangın yeterlilik dokümanını bir tek itfaiyeler veriyor. Vilayet sonları içinde bağlı olduğunuz belediyeler veriyor. İlçenin yeterliliği yoksa o vakit Bolu İtfaiyesi verir. İş yeri açmak için çalışma ruhsatını Vilayet Özel Yönetimi veriyor. Size listeyi veriyor, ‘Bunları halledin gelin’ diyor. Burada Bolu İtfaiyesi gerekli denetlemeleri yaptıktan sonra belgeyi veriyor.” diye konuştu.

İl Özel Yönetiminin, uygunlukları tamamsa iş yeri açma ve çalışma ruhsatı verdiğini kaydeden Ersoy, “Bu bize gelince süreç başlıyor. Bakanlık işletmeye kontrolör gönderiyor. Kontrolörümüz nelere bakıyor? Turizmle ilgili süreçleri denetliyor. İş yeri açma ruhsatını görünce bizim için süreç tamam manasına geliyor. Ana kuralımız bu. Bakanlık denetimleri, tesisin niteliklerinin, standartlarının sınıflandırmasını yapıyor. Yıldızını, niteliğini denetliyor. Oda sayılarının kâfi olmasına bakıyoruz. Yatak kapasitesine bakıyoruz, asgarî ve azamî olarak. Tatil köyü, apart, pansiyon var natürel. Hepsi otel olarak olmuyor. Biz nitelik ve sınıflandırmasıyla ilgili kontrolleri yapıyor ve sonra belgeyi veriyoruz.” tabirlerini kullandı.

“İl Özel Yönetime yahut Kültür ve Turizm Bakanlığına ihbarda bulunması gerekiyor”

Bolu Belediyesine yapılan ve sonra geri çekildiği belirtilen müracaat sonucu otelde 8 yanlışlı durumun ortaya çıktığını söz eden Ersoy, şunları söyledi:

“Tahliye çıkışları, ışıklı yönlendirme levhaları, bina acil aydınlatma, elektrik tesisatı uygunluğu, söndürme gereçleri talimatları, algılama sistemleri ve yangın alarmı, paratoner, duman havalandırma ve tahliye üzere 8 asli eksiklik buluyor Bolu Belediyesi. Tespit yapıyor, bu tespiti yaptıktan sonra geri çekmek üzere bir şey olamaz. Olağanda bu eksiklikleri tespit ettikten sonra Vilayet Özel Yönetimini yahut Kültür ve Turizm Bakanlığını bilgilendirmeniz gerekiyor. Bolu Belediyesinin bu tespiti yaptıktan sonra düzeltmesi için mühlet vermesi gerekiyordu. O mühletten sonra düzelmediyse, iş yeri açma çalışma ruhsatını düzenleyen Vilayet Özel Yönetime yahut bir üste Kültür ve Turizm Bakanlığına ihbarda bulunması gerekiyor. Bunu dediği andan itibaren Vilayet Özel Yönetimi, Bakanlığa bile sorma gereği duymadan çabucak kapatma verecekti, ruhsatını iptal edecekti. Vilayet Özel Yönetimi ruhsatı iptal ettiği için gidip kapatabilir. O andan itibaren aslında Vilayet Özel Yönetim iş yeri açma çalışma ruhsatı yeterliliği düştüğü için otomatikman kapatma sürecini yapar, bize bilgi verir. Mücavir alanda olsaydı belediyeye başvuracaktı itfaiye. Siz bu gerçeği bildikten sonra öteki süreç yapamazsınız. Siz tespit ettiniz, önünüze düşmedi. Siz şahsen talep üzerine gittiniz, tespitleri yaptınız. Artık bunun farkındasınız. Bu otelde önemli sorun var. 8 tane unsur saymış.”

Yasanın, Türkiye’de yangınla ilgili yeterlilik dokümanlarının itfaiyelerden alındığını belirttiğini kaydeden Ersoy, “Mücavir alanda olsun olmasın. Bu belgeyi yalnızca ve yalnızca itfaiye verir. Biz Bakanlık olarak bu yeterlilik dokümanlarını yalnızca itfaiyelerden kabul ederiz. Yetki var, mecburilik yok. Bunu ne kadar müddetle denetleyeceğinin keyfiyeti kuruma yani itfaiyeye bırakılmış.” dedi.

Bakan Ersoy, itfaiyenin işletme talep ederse denetlemek zorunda olduğunu, ”Gelmiyorum.” diyemeyeceğini belirterek, şunları söyledi:

“Bu, yalnızca işletme talep ederse gelmek zorunda değil, yetkiniz var, dilediğiniz dönemlerde kontrol yapabilirsiniz. Kanun bu aslında. Alanda kelam hakkı olan Vilayet Özel Yönetim. Bu sizin itfaiyenizin yükümlülüğünü ortadan kaldırmıyor. Resmi işletmeler yalnızca yangın yeterlilik dokümanlarını itfaiyelerden alıyor. İtfaiyenin denetleme yetkisi var. Her işletmenin, Bolu’da bu oteller olarak bakalım. İlçe belediyeleri kâfi olmadığı için kâfi olan Bolu Belediyesi. Yeterlilik evrakı geçerli olduğu sürece tekrar tekrar denetleme yetkisini itfaiyeye veriyor. Bir yere yeterlilik yetkisi veriyorsanız, geçerlilik müddeti boyunca kontrolden siz yetkilisiniz. Yetkiniz var fakat yükümlülüğünüz yok derken, bunun hangi dönemde denetleneceği keyfiyetini size bırakmış. İşletme talep ederse zorunlusunuz.”

Grand Kartal Otel’e yangın yeterlilik dokümanı verilmesinin hangi kurumun sorumluluğunda olduğuna dair soruya Ersoy, “Kartalkaya’daki bütün oteller bütün işletmeler itfaiye yeterlilik dokümanını Bolu İtfaiyesi’nden almış. Almak zorunda zati, öteki yer yok. Burada yeterlilik dokümanını veren Bolu İtfaiyesi. Yeterlik evrakını veren denetlemeye yetkilidir. Yetki tartışması, yeterlilik evrakının verildiği an ortadan kalkmış.” cevabını verdi.

Kurumun talebi doğrultusunda gerçekleşecek kontrol konusunun çarpıtıldığını ve ”Kurum talep etmezse denetlemem.” üzere bir durumun olmadığını aktaran Ersoy, “Talep edilirse denetlemek zorunda. Yeni bir işletme açıyorsunuz diyelim. Çalışma ruhsatı ve işletme dokümanı almanız lazım. Otomatik olarak itfaiyeye gidiyorsunuz ‘Beni yeterlilik noktasında denetle.’ diyorsunuz. Talep edildiği vakit zorunlusun. İstediğin vakit denetlemeye gidebilirsiniz itfaiye olarak. Bunu herkes, bütün belediye liderleri bilir. Bu çok net bir kuraldır. Herkes yeterlilik dokümanını aldığı itfaiye tarafından denetlenir ve bu devam eder. ” tabirlerini kullandı.

İtfaiyenin, yangın yeterlilik dokümanı alan ve sorumlu olduğu alanda bulunan rastgele bir işletmeyi istediği takdirde denetlemeye gidebileceğini belirten Ersoy, kurumun denetlemeyi kabul etmemesi halinde, Vilayet Özel Yönetiminin bahsi geçen kuruma yangın evrakı yenileme uyarısı göndereceğini, yenilenmemesi halinde işletmenin ruhsatının iptal olacağını ve kapatılacağını aktardı.

Yangın yeterlilik dokümanlarının itfaiyelerden alındığını ve Bakanlığın da yeterlilik dokümanını sırf itfaiyeden alındığı takdirde kabul ettiğini söyleyen Ersoy, “Kartalkaya’daki yangın yeterlilik dokümanı gerektiren bütün işletmelerin yeterlilik dokümanları Bolu İtfaiyesinde.” dedi.

İşletmeye ilişkin sürdürülebilirlik evrakıyla ilgili açıklama yapan Ersoy, sürdürülebilirlik dokümanının her yıl yenilendiğini ve evrakın yangın evrakıyla alakası olmadığını açıkladı.

“Bakanlığın denetlediği bahisler turizmle ilgili”

Kültür ve Turizm Bakanlığının işletmelerde uyguladığı kontrol alanlarının turizmle alakalı olduğuna dikkati çeken Ersoy, “Bakanlığın denetlediği mevzular turizmle ilgili. Turizmle ilgili sınıflandırma, nicelik, nitelik üzere kapasiteler. Bu kontrole gitmeden evvel işletmenin belgesine bakıyorum. Keyfi de gidebilirim, şikayet gelirse de gidebilirim. Gitmeden evvel evrakına bakıyorum. Geçerli bir ruhsatı var mı? Ona bakıyorum. Yangın yeterlilik, besin güvenliği vs. şayet o varsa kontrolörü gönderiyorum. Bu evrakları Vilayet Özel Yönetimi vermek zorunda.” tabirlerini kullandı.

Grand Kartal Otel’in, Vilayet Özel Yönetimden kısım kısım olacak halde ruhsat aldığını dokümanlarla anlatan Ersoy, şöyle devam etti:

“Grand Kartal Otel, 2015’te kısım kısım almış. Vilayet Özel Yönetimden almış. Geçerli bir iş yeri açma çalıştırma ruhsatı var demek, itfaiye yeterlilik raporu ver demektir. 2013’te lokantasına, 2014’te büfesine almış. 2015’te bir tane daha almış. Ruhsatlar Vilayet Özel Yönetiminden alınıyor dediğim üzere. Geçerli evraksa kendi kontrolü yapabilirim. Bakanlık olarak yangın kontrolü yapmak bizim uzmanlık alanımıza girmez. Bu çok teknik bir bahis. İçeride su pompaları, basınç odaları var, köpük sistemi var. Bizim kontrolörümüzün o yeterliliğe sahip olma talihi yok. Ben bir tek şunu yaptım, geçen sene, onu da zorla yaptırttım. Antalya Kaleiçi’nde iki otelde yangın çıktı. İki Lübnanlı boğulma sebebiyle hayatını kaybetti. Duman dedektörü olmadığından vefat ettiler. Tescilli yapıda duvarlara yapamamışlar. Pilli sistem yapabilirlerdi. Yönetmeliği değiştirdik. ‘Artık benim kontrolörlerim duman dedektörüne bakma zorunda.’ dedim.”

Dava sürecinin çok değerli olduğunu, sonuna kadar gidilmesi ve davanın uzmanlarla birlikte yürütülmesi gerektiğini belirten Ersoy, “Yalnızca bir ceza davası olarak görülmemesi lazım. Kapsamlı bir yargılama sonucunda herkes sorumluluğu oranında gerekli cezaları almalı. Buradan çıkacak sonuçlara nazaran tahminen mevzuatta, kanunlarda değişiklik yapmamız gerekiyor.” dedi.

AA