Antibiyotik direncine karşı yeni keşif
Avrupa Araştırma Kurulu’nun desteklediği araştırmacılar, keşfedilen bu doğal antibakteriyel düzeneklerin enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde çığır açabileceğini tabir etti.
Araştırma, hücrelerde proteinleri parçalayan proteazom yapıları üzerine ağırlaşıyor.
Bilim insanları, proteazomların birebir vakitte hücrelerdeki bakterileri tespit edebildiğini ve bu bakterilere karşı savunma sistemleri geliştirerek büyümelerini durdurabildiğini ortaya koydu.
Yeni tedavi formülleri için umut verici bir adım
Nature mecmuasında yayımlanan çalışmada, “Bu bulgular, enfeksiyon hastalıklarıyla çabada daha evvel tanımlanmamış teşhis ve tedavi stratejilerine kapı aralıyor” tabirlerine yer verildi.
Araştırmayı yürüten bilim insanlarından Weizmann Bilim Enstitüsü’nden Prof. Yifat Merbl, BBC’ye yaptığı açıklamada keşfin “son derece heyecan verici” olduğunu belirterek, “Bağışıklık sisteminin bakteriyel enfeksiyonlara karşı yeni bir savunma sistemini ortaya çıkardık. Bu düzenek, bedenimizin her hücresinde faal olarak çalışıyor ve potansiyel olarak yeni bir doğal antibiyotik sınıfı oluşturabilir” dedi.
Antibiyotik direncine karşı yeni tahliller aranıyor
Imperial College London Hayat Bilimleri Kısmı Lideri Prof. Danile Davis ise keşfin “çok önemli” olduğunu fakat bu sistemin yeni bir antibiyotik kaynağına dönüşmesi için daha fazla test yapılması gerektiğini vurguladı.
Dünya Sıhhat Örgütü’ne (DSÖ) nazaran, yeni antibiyotikler ve enfeksiyonlara karşı alternatif savunma düzenekleri büyük bir muhtaçlık haline geldi. Zira vakitle ve yanlış kullanım nedeniyle birçok patojen, mevcut tedavilere karşı direnç geliştirdi.
Antimikrobiyal direnç global bir sıhhat tehdidi
Antimikrobiyal direnç (AMR), hastalıkların ve enfeksiyonların mevcut tedavilere cevap vermemesi manasına geliyor ve dünya genelinde giderek büyüyen bir halk sıhhati sorunu olarak kabul ediliyor.
Birleşik Krallık Ulusal Kontrol Ofisi’nin (NAO) yayımladığı son rapora nazaran, yalnızca İngiltere’de her yıl 7.600 kişi direkt antimikrobiyal direnç nedeniyle hayatını kaybediyor. AMR’nin dolaylı tesirleri de göz önüne alındığında bu sayı yılda 35.200 mevte ulaşıyor.
Raporda, AMR’nin büyük ölçüde “gereksiz antibiyotik reçeteleri ve yanlış ilaç kullanımı” nedeniyle arttığına dikkat çekildi.
Sağlık sistemleri tehdit altında
NAO, İngiltere Ulusal Sıhhat Hizmetleri’nin (NHS) AMR ile uğraşta yetersiz kaldığını ve hastanelerin çağdaş tıbbi ihtiyaçlara uygun olmadığını belirtti. Raporda, “Eski binalar ve ekipmanlar daha güç sterilize ediliyor, ayrıyeten enfekte hastaları izole edecek kâfi odalar bulunmuyor” tabirlerine yer verildi.
İngiltere Sağlık Güvenliği Ajansı Lider Yardımcısı Dr. Colin Brown ise ocak ayında yaptığı açıklamada, antimikrobiyal dirençli bakterilerin hem lokal hem de global ölçekte önemli bir tehdit oluşturduğunu vurguladı.
Brown, “Antimikrobiyal direnç, gelecekte karşılaşacağımız bir kriz değil, şu anda yaşadığımız bir sorun. Her yıl dünya genelinde bir milyondan fazla insan bu yüzden hayatını kaybediyor. Acil tedbir alınmazsa, hayat kurtarıcı tedavilere erişim azalacak ve enfeksiyonları denetim altına alma yeteneğimiz zayıflayacak” dedi.
Independent, TRTHaber
