Alper Tan: ‘TÜSİAD’ın söyleyemediği esas derdi ne?’
Belediyelere kayyım atanması, Ayşe Barım’ın tutuklanması, İmamoğlu soruşturması, teğmenlerin ihracı üzere gündem olan olaylara temas eden Aras “Bu olaylarda cürüm vardır yoktur diyemeyiz. Lakin çok kısa müddette art geriye gelen bu olayların toplumda kaygı yarattığını ve inancı sarstığını söyleyebiliriz” diye konuştu.
Aras’ın konuşmasında öne sürdüğü görüşler hükümet çevrsinden reaksiyon çekerken toplumsal medyada da tenkitler peş peşe geldi.
Stratejik Fikir Enstitüsü Lider Yardımcısı Alper Tan, TÜSİAD’ın geçmişten bugüne değerlendirmesini yaptığı bir dizi paylaşımında örgütün “sessiz kaldığı” olayları sıraladı.
Tan’ın X hesabından yaptığı TÜSİAD eleştirisi şöyle:
- TÜSİAD Yönetim Kurulu Lideri Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Ömer Aras, TÜSİAD Genel Konseyinde yaptıkları konuşmalarda Türkiye’nin hukuk sistemine ve siyasete ağır tenkitler yönelttiler.
- Her ikisi de; Zafer Parti’li Ümit Özdağ, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, karanlık menajer Ayşe Barım’ın tutuklanması, Ekrem İmamoğlu’na açılan soruşturma, belediyelere atanan kayyımlar ve ordudan ihraç edilen teğmenlere yönelik yargılamaları eleştirdiler.
- Eğer bu TüSİAD’lı işadamlarında, idare konseyinde, yüksek istişare üyelerinde ve kurumlarının görüşlerini sunan Orhan Turan ve Ömer Aras’ta zerre kadar vicdan, merhamet yahut Allah inancı (hangi dinden olursa olsun) varsa evvel şu bahislere bir karşılık vermelidirler.
- 1980 öncesi, sağ-sol kümeler kurulup bunlar, tek elden besleyip, silah/cephaneler verilerek birbirine kırdırılırken, üniversitede okuyan Anadolu çocuklarının on binlercesinin oluk oluk kanları akıtılırken, zindanlarda çürütülürken, sürgün edilirken neden hiç sesiniz çıkmadı.
- İşbirlikçi generaller, ABD hesabına darbe yapıp ülkenin umudu Anadolu gençliğini terörist diye yaftalayıp zindanlarda çürütürken ve devletten uzaklaştırılırken neredeydiniz? Hukuku niye hiç hatırlamadınız?
- Devletin katı statükosu daha da güçlensin diye, hoş ülkemiz Kürt-Türk, Alevi-Sünni diye kamplara bölüp çatıştırılırken, millet düşmanı idarenin daha da güçlenmesi için her yol mübah hale geldiğinde bu TÜSİAD neredeydi? Hukuku, insan haklarını o vakit niye hatırlamadınız?
- 1990’larda Derin Odakların himayesindeki hükümetler periyodunda her gün kaç pahalı insan teröre kurban verilirken, cinayetler almış başını giderken, bütün bankalar ve hazine boşaltılırken, ülke ekonomik ve siyasi krizlere, cinayetlere esir edilirken bu TÜSİAD neredeydi?
- 28 Şubat sürecinde inançlı insanlara her türlü zulüm yapılırken, başörtülü kızların eğitim hakkı ve inandığı üzere yaşama hakkı elinden alınırken neden onların hakkı için tek kelam etmediniz? Tıpkı Gazze’de on binlerce günahsız öldürülürken ağzınızı açmadığınız üzere..
- On yıllar uzunluğu Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da, Suriye’de, Filistin’de ve dünyanın birçok yerinde milyonlarca Müslüman katledilirken hiçbir eleştirinize şahit olmadık. Bütün bunlar olurken siz neredeydiniz, hiç duymadınız mı? O vakit hukuk yok muydu?
- Son bir buçuk yıldan bu yana burnunuzun tabanında Gazze’de UCM tesciliyle Filistinli temizlere soykırım uygulanırken on binlerce bebek katledilirken neredeydiniz? Neden tek söz tenkit yapmadınız? Onlar insan değil miydi? Hiç utanmadan susarak İsrail’i desteklediniz.
- Şimdi çıkmış, hukuksuzluktan, yolsuzluktan, cinayetlerden, yangınlardan, sarsıntılardan kelam ediyorsunuz. İnanalım mı size…
- Ey vatandaş, sanki TÜSİAD, dünyanın her yerinde dışlanmaya başlayan soykırım hatalısı İsrail ve Siyonizm’in ülkemizde de lanetlenip, sorgulanması karşısında zulme en net hal koyan bu devlete, hükümete bu kadar kızgın ve düşmanca bir tutuma girmiş olabilirler mi? Ne dersiniz?!
Ey TÜSİAD’çı vesayetçiler, bu devlet, bu millet sizi çoktan tanıdı beyefendiler. Artık şu yüzünüzdeki maskeyi çıkartın sizi bütün dünya da daha net tanısın. Zati tanıyacak…..!
