Ada meraklısı sömürgeci kafa: ‘Etkileşim budalası’ fenomen gözaltına alındı

Amerikalı turist ve influencer Mykhailo Viktorovych Polyakov, nisan başında izole halkın yaşadığı Kuzey Sentinel Adası’na gitmeye çalıştı. Hint yetkililerin yasağına karşın adaya yüzerek ulaşan Polyakov, kabilenin dikkatini çekmek için yaklaşık bir saat boyunca düdük çaldı.

GÖZALTINA ALINDI

Kıyıya bir kutu içecek ve Hindistan cevizi bırakan Polyakov, kayda aldığı bu ziyaretle toplumsal medyada ilgi uyandırmayı amaçladı lakin dış dünyayla teması bulunmayan halkların güvenliği için ziyaretlerin yasak olduğunu göz arkası eden Polyakov, Hint yetkililer tarafından gözaltına alındı.

Polyakov’un bu teşebbüsü, 2018’de bu adaya gidip yerli halk tarafından öldürülen Amerikalı misyoner John Allen Chau’yu hatırlattı ve izole topluluklarla temas kurma gayretlerinin yol açabileceği tehlikeleri bir kere daha gündeme taşıdı.

Andaman ve Nicobar Adaları’nda Great Andamanese, Jarwa, Onge, Sentineller, Nicobarese ve Shompenler üzere izole yaşayan yerli halklar bulunuyor.

Dış dünyayla temas sonucu hastalıkların bulaşmasıyla buradaki Jangil kabilesinin kuşağının tükendiği, Onge halkı üzere birtakım kabilelerin nüfusunun yüzde 85 azaldığı söz ediliyor.

İnsan hakları örgütü Survival International’dan, Asya-Pasifik’te dış dünyayla teması bulunmayan yerli halkların haklarını savunan Callum Russell, AA muhabirine, Polyakov’un Kuzey Sentinel Adası’na gitme teşebbüsüne ait değerlendirmelerde bulundu.

Polyakov’un, Sentineller ile temas kurmaya çalışmasını son derece telaş verici bulan Russell, “Sentineller üzere temassız yerli halkların grip ve kızamık üzere hastalıklara karşı neredeyse hiç bağışıklıkları yok ve bu çeşit hastalıklar nedeniyle yok olabiliyorlar. (Polyakov) Farkında olmadan bu cins hastalıkları taşıyor olabilirdi.” dedi.

ANA SEBEP HASTALIKLAR

Russell, dış dünyayla teması bulunmayan yerli halkların dışarıdan gelenlere karşı uzaklıklı durmalarının ana sebebinin bu hastalıklar olduğunu tabir etti.

Daha evvel Kuzey Sentinel Adası’na giden birçok kişinin, Sentineller tarafından adalarına yönelik akınlara karşı kendilerini savunmaya çalışırken öldüğünü belirten Russell, “Bu halklar, tıpkı öteki dış teması olmayan kabileler üzere günümüzde hala topraklarının işgal edilmesinden korkmaktadır.” diye konuştu.

Russell, adaya girme teşebbüslerinin pervasız, tehlikeli ve acımasız bir davranış olduğunu lisana getirerek, yetkilileri bu cins aksiyonları önlemeye çağırdı.

“SOSYAL MEDYADA ETKİLEŞİM UĞRUNA…”

Russell, toplumsal medyanın yerli halklara tesiriyle ilgili de değerlendirmelerde bulundu.

“Sadece TikTok’ta birkaç beğeni ya da YouTube abonesi almak uğruna bu beşerlerle temasa geçmeye çalışmaları büyük bir tehdit.” diyen Russell, 2018’de adaya giden ve okla vurularak öldürülen Amerikalı misyoner John Allen Chau örneğini hatırlattı.

Russell, yerli halkların korunmasına yönelik kanunların gereğince uygulanmadığına işaret ederek, bu düzenlemeler düzgün uygulanması halinde Chau ya da Polyakov üzere bireylerin bu adalara gidemeyeceklerine dikkati çekti.

“SİZ DE OLSANIZ İSTEMEZSİNİZ”

Sosyal medyanın bu kabilelere yönelik merak uyandırdığını lisana getiren Russell, kelamlarına şöyle devam etti:

“Önemli olan topraklarını korumak. Sentineller hakkında hiçbir şey bilmemize gerek yok. Kendilerince yaşamalarına müsaade verelim. Siz kendi evinizdeyken dış dünyanın kapınızı çalıp pencerenize vurmasını istemezsiniz. Bilhassa salgın sırasında çok savunmasızsanız ve yaşlı akrabalarınız varsa bu, onların karşılaştığı durumun bir gibisi.”

“SÖMÜRGECİ ZİHNİYET”

Russell, Sentineller hakkında birçok komplo teorisi ve rahatsız edici takıntının bulunduğunu belirterek, “Bu zihniyet, sömürgeci niyetten besleniyor. Beşerler, sırf kendi cümbüşleri ya da çıkarları için bu adalara ve halkların hayatlarına müdahale etme hakkına sahip olduklarını düşünüyorlar.” yorumunu yaptı.

Russell, daha evvel Sentineller üzere izole kabilelerin yok olma tehlikesine ait, “Bu halklarla etkileşimde bulunulduğunda katiyen daha trajik sonuçlar ve daha müthiş şeyler oluyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Andaman ve Nicobar adalarından antropolog Anstice Justin’in, 1970-1990 devrinde Sentinellerle temas kurmaya çalıştığını anlatan Russell, bu teşebbüsler kapsamında yerli halkın ok atarak dışarıdan gelenleri uyardığını belirtti.

“Dışarıdan birileriyle irtibat kurmak istemediklerini açıkça gösteriyorlardı.” diyen Russell, Sentinellerin şiddet yanlısı olmadığına, kendilerini ve adalarını müdafaaya çalıştıklarına dikkati çekti.

Antropolog Anstice Justin’in şimdilerde Sentinellerle temas kurmanın yararlarından çok ziyanlarının olduğunu savunduğuna dikkati çeken Russell, insanların toplumsal medya ve televizyondan Sentinellerle ilgili öğrendiklerinin ön yargıya, komplo teorilerine ve yanlış bilgiye yol açabileceği ikazında bulundu.

Russell, bu ön yargıların tehlikelere sebep olduğunu belirterek, “Bu tıp olaylar (temas kurma çabaları), sömürgeci görüşleri temsil ediyor ve istekleri olmadan birilerinin topraklarını işgal etme fikri direkt sömürgecilikten doğuyor.” görüşünü paylaştı.

Uluslararası medyanın bu mevzuyu işlemesinin kıymetli olduğunu vurgulayan Russell, tehlikedeki yerli halkların korunması konusunda insanların bilgilendirilmesi için davet yaptı.

Russell, 1900’lü yıllarda soylarının tükendiği düşünülen Jangil kabilesi üzere halkların başına gelenlere dikkati çekerek, Sentineller üzere tehlikedeki halkların benzeri bir son yaşamasından telaş duyduklarını kelamlarına ekledi.

AA