Elazığ’da, bilhassa klasik yemeklerin sunumunda kıymetli bir yere sahip olan siniler, el üretimi bakır materyallerle üretiliyor ve bu eserler büyük bir ustalıkla işleniyor. Lakin, çağdaşlaşma ve hazır eserlerin yaygınlaşmasıyla birlikte, sinilere olan ilgi giderek azalmış durumda. Klâsik tepsilerin yerini, pratik ve süratli alternatifler almakta. Bu durum, ustaları derin bir derde itiyor.

KÜLTÜREL BİR MİRAS OLARAK SINİLER

Bakırcı ustaları, sinilerin yalnızca mutfak eşyası olmadığını, tıpkı vakitte Elazığ’ın kültürel mirasının değerli bir modülü olduğunu vurguluyor. Her biri, klâsik el işçiliğini ve bu sanatı yaşatmanın kıymetini anlatıyor. Lakin gençlerin bu gelenekleri öğrenmesi ve devam ettirmesi noktasında önemli zorluklarla karşılaşılıyor. Ustalar, bu geleneği yaşatabilmek ismine ağır efor harcıyor lakin yeni kuşaktan beklenen ilgiyi göremiyorlar.

ELAZIĞ’DAKİ BAKIR SANATI TEHLİKE ALTINDA

Elazığ’da bakırcılık, klasik zanaatlar ortasında değerli bir yere sahipken, bu alanda da büyük bir azalma gözlemleniyor. Şu anda kentte sırf iki kalaycı ustası bulunmakta ve bakır işçiliğine olan ilgi giderek azalmaktadır. Bu durum, bakırcılıkla ilgili dalın geleceğini tehdit eden bir diğer kıymetli sorun olarak öne çıkıyor.

GELENEĞİN GELECEĞİ TEHLİKEDE

Siniler ve bakır personelliği, Elazığ’ın tarihi ve kültürel kimliğinin bir modülü olarak büyük bir kıymete sahip. Lakin bu klasik el sanatlarının geleceği, çağdaşlaşma süreci ve gençlerin ilgisizlikleri nedeniyle giderek daha fazla tehdit altına girmekte. Ustalar, bu pahalı kültürel mirası koruyabilmek ve gelecek jenerasyonlara aktarabilmek için var güçleriyle çalışıyor, lakin bunun için toplumsal şuur ve takviye büyük kıymet taşıyor.

elazighakimiyethaber