Yapay zeka destekli kamerayla uzaylı arama
ABD Ulusal İstihbarat Yöneticiliği, 2021 yılında Tanımlanamayan Hava Olayları (UAP) hakkında saklılığı kaldırılmış bir rapor yayımlamıştı. Savunma Bakanlığı da o tarihten bu yana yıllık UAP raporları yayımlıyor. Lakin bugüne kadar bu bahisle ilgili bilimsel bilgilerin kamuya açık biçimde sunulması sağlanamadı.
Bu eksikliği gidermek gayesiyle hazırlanan yeni çalışmada, gökyüzünün tamamını kapsayan “Dalek” isimli kızılötesi kamera sisteminin geliştirilmesi öneriliyor. Araştırmaya, Harvard Üniversitesi Galileo Projesi’nde misyonlu astrofizikçi Dr. Laura Domine öncülük etti.
NASA’nın teklifleri dikkate alındı
Proje kapsamında geliştirilen Dalek isimli sistem, 2023 yılında NASA’nın UAP müşahedeleri için önerdiği teknik kriterleri temel alıyor. Bu kriterler ortasında, milisaniyelik vakit dilimlerinde ölçüm yapabilen sensörler, çoklu algılayıcı sistemler ve hareket, form, renk üzere bilgilerin eşzamanlı toplanması yer alıyor.
Cihazın tasarımı, İngiliz bilim kurgu dizisi “Doctor Who”da yer alan Dalek karakterlerinden esinlenerek isimlendirildi.
Entegre yapay zeka ile anomali takibi
Dalek sistemi, Galileo Projesi’nin yürütüldüğü üç gözlemevinde kullanılıyor. Her biri aylık yaklaşık 100 bin gök cismi tespit ediyor. Müşahedelerden elde edilen bilgiler, uçak, uydu, kuş ve balon üzere tarifli objelere nazaran eğitilmiş YOLO (You Only Look Once) ve SORT (Simple Online and Realtime Tracking) algoritmalarıyla tahlil ediliyor.
Bu sistem sayesinde gözlenen anomali içeren cisimler belirleniyor. Birinci beş aylık müşahede sürecinde yaklaşık 500 bin cisim incelendi. Bunlardan yaklaşık 80 bini (%16) olağandışı hareket özellikleri taşıdığı gerekçesiyle ayrıntılı formda incelendi. Nihayetinde 144 cismin kökeni tam olarak belirlenemedi.
“Gökyüzü kapalı değil”
Galileo Projesi’nin başında bulunan Prof. Avi Loeb, hükümet kaynaklı dataların birçok vakit zımnilik nedeniyle paylaşılamadığını, bu nedenle bilim insanlarının bağımsız data toplama araçlarına gereksinim duyduğunu vurguladı. Loeb, “Gökyüzü zımnî değil, biz de bu nedenle gökyüzünü kendi sistemlerimizle izliyoruz” dedi.
Loeb ayrıyeten, farklı gözlemevlerinde yer alan dedektörlerin birlikte kullanılmasıyla objelerin uzaklıklarının ve suratlarının ölçülebileceğini, bu sayede teknolojik olarak açıklanamayan uçuş özelliklerinin daha net tespit edilebileceğini belirtti.
Amaç: Teknolojik uygarlık izleri bulmak
Projenin en son amacı, “insan üretimi teknolojilerin ötesinde” özellikler gösteren cisimlerin izine rastlamak.
Prof. Loeb, “Eğer milyonda bir ihtimalle bile bu türlü bir objeye rastlarsak, bu insanlık tarihinin en büyük bilimsel keşfi olabilir” değerlendirmesinde bulundu.
Çalışmanın tamamı Sensors isimli bilimsel mecmuada yayımlandı.
AA
