Tahran’da kurulan ‘Tövbe Odası’ neyi amaçlıyor?
İran’ın başşehri Tahran’ın kuzeyinde yer alan Tecriş Metro İstasyonu’nda, bayanları başörtüsü takmaya ikna etmeyi amaçlayan bir “Tövbe Odası” kuruldu.
Popüler Gazete’nin İran basınından aktardığına nazaran Tahran Belediyesi tarafından kurulan ve İslami hayat biçimini teşvik etmesiyle bilinen “Devrim Kızları” isimli bir küme tarafından yönetilen odaya ait tanıtım görüntüsü geçtiğimiz hafta devlet televizyonunda yayınlandı.
Görüntülere nazaran İmam Hüseyin Türbesi’nin bir replikası bulunan odada, İran İslam İhtilali’nin siyasi ve ruhani lideri Humeyni ve mevcut dini başkan Ali Hamaney’in yanı sıra İsrail askerleri tarafından Ekim ayında öldürülen Hamas’ın eski Siyasi Ofis Şefi Yahya Sinvar ve ABD’nin 2020’de Bağdat’ta öldürdüğü İslam İhtilal Muhafızları Ordusu’na bağlı Kudüs Gücü’nün eski kumandanı Kasım Süleymani’nin fotoğrafları yer alıyor.
Ayrıca “şehit” olarak kabul edilen İran İhtilal Muhafızları Ordusu kumandanları ve hürmet duyulan öbür askeri ve dini şahsiyetlerin imajları de bulunuyor.
Birçok kişi tarafından bir propaganda aracı olarak görülen bu Tövbe Odası’nda, artırılmış gerçeklik teknolojisi kullanılarak Kerbela’ya sanal hac seyahatine da çıkılıyor.
Söz konusu imgelerde, başörtüsü kurallarını ihlal eden bayanların, İran’ın “şehit” olarak kabul ettiği bireylere ilişkin fotoğrafların önünde ağladığı, akabinde bayan vazifeliler tarafından kendilerine bir başörtüsü takılarak bir daha çıkarmaması için tembih ettiği görüldü.
Propaganda görüntüsünde başörtüsünü takan bayanın ise duygulanıp gözyaşlarına boğulması ve şehitlere hürmetinden ötürü bunu bir daha başından çıkarmayacağına dair kelam vermesi bir çok bireye inandırıcı gelmedi.
Sosyal medya platformlarında görüntünün gerçekliği konusunda telaşlar lisana getirilirken, kimileri görüntüdeki bayanların ya fiyat karşılığı rol yapan oyuncular olduğunu ya da baskı altında hareket ettiklerini öne sürdü.
“Devrimin Kızları” isimli küme ise bu adımı destekleyerek, kelam konusu odanın bayanların dini ve toplumsal kimliklerini güçlendirmek, başörtüsü ve İslami bedeller hakkında diyalog kurmak için kültürel bir alan olduğunu söz etti.
Tahran Belediyesi’nin bu adımını eleştirenler yetkisini aştığını ve acil kentsel meseleler yerine bu odaya kaynak aktardığını vurguladı.
İranwire sitesine konuşan sosyolog Maryam, “Açıkçası, bu görüntülere inanmıyorum. Bu insanların hangi kurallar altında olduğunu bilmiyoruz. Hatta oyuncu bile olabilirler. İnsanların dini hislerini sömürdüklerini biliyorum, fakat artık kimse onların oyunlarına inanmıyor” diye konuştu.
İranlı gazeteci Seyyid Abdul Cevad Musavi ise mevzuya ait kaleme aldığı yazısında, “Tövbe büsbütün şahsi ve içsel bir sıkıntıdır. Allah ile yarattıkları ortasındaki münasebetle sonlu, hiç kimsenin yalnız bırakılmadığı, büsbütün gizemli bir bağ. Bu sebeple İslam’da günahların diğerlerine itiraf edilmesi beğenilen karşılanmaz” tabirlerini kullandı.
Tahran ve öteki büyük kentlerde çok sayıda bayan, Mahsa Amini’nin vefatıyla 2022’de patlak veren protestoların akabinde mecburî başörtüsüne karşı gelmeye devam ediyor.
popülergazete
