AB’den tepkileri üzerine çeken toplantı!
Brüksel, yarın çok tartışmalı bir ismi ağırlamaya, tüm tenkitlere rağmen İsrail’den Dışişleri Bakanı Gideon Saar başkanlığındaki heyetle Paydaşlık Kurulu toplantısı yapmaya hazırlanıyor.
AB Dışişleri ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas’ın yarın Saar’la birlikte başkanlık edeceği toplantıya AB Kurulunun Akdeniz’den sorumlu üyesi Dubravka Suica ve Birlik üyesi ülkelerin temsilcileri de katılacak.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ise Rusya-Ukrayna Savaşı’nın 4. yıl dönümü için Kiev’de olacak.
Rusya’nın Ukrayna’da sivillere yönelik taarruzlarına en çok ses yükselten Batılı önderlerden von der Leyen, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail’e “açık çek” vererek Gazze’deki soykırıma ortak olduğu gerekçesiyle eleştiriliyor.
Bazı üye ülkeler, İsrail’e ticari ayrıcalıklar tanıyan Paydaşlık Kurulu Mutabakatı’nın, 2. unsurunda zikredilen “insan haklarına ve milletlerarası hukuka bağlılık” koşulu gerekçesiyle askıya alınmasını istiyor.
İrlanda ve İspanya, bundan bir sene evvel, Şubat 2024’te von der Leyen’e İsrail ile Paydaşlık Mutabakatı’nın gözden geçirilmesi konusunda talepte bulunmuştu. Eski AB Dış Bağlantılar ve Güvenlik Siyaseti Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, bu mevzuda gayret sarf etmiş lakin sonuç alamamıştı.
Yeni Yüksek Temsilci Kallas ise 1 Aralık 2024’te misyonu devralmasının akabinde AB-İsrail İştirak Kurulunu bir ortaya getireceğini duyurdu.
Yarınki toplantıda da başta İrlanda ve İspanya olmak üzere Slovenya, Belçika ve Malta üzere ülkelerin, 2. husus konusunu lisana getirmesi, kimi üye ülkelerin ise İsrail’le alakaların gerildiği Borrell periyodunun akabinde yeni bir sayfa açılmasını savunması bekleniyor.
Brüksel’de peş peşe düzenlenen toplantılar, protestolarda ise İsrail’e “mükafat” üzere sunulan toplantının boykot edilmesi, İsrailli yetkililere yaptırım uygulanması isteniyor.
AB’nin çeşitli kurumlarında çalışan yaklaşık 100 işçi, 20 Şubat’ta Komite binasının önünde toplanarak toplantı öncesinde AB’ye siyasetini değiştirme konusunda davet yaptı.
Zira memleketler arası hukuk uzmanlarına nazaran, AB’nin 2011’de Suriye ile yaptığı üzere insan haklarına ve milletlerarası hukuka bağlılığın ortadan kalkması gerekçesiyle bu çeşit mutabakatlarını askıya aldığı örnekler bulunuyor.
– “AB, ROTASINI KÖKTEN DEĞİŞTİRMELİ”
İnsan Hakları İzleme Örgütünün (HRW) AB kurumları nezdindeki temsilciliğini yapan Yönetici Yardımcısı ve hukukçu Claudio Francavilla, toplantı öncesinde katıldığı basın toplantıları ve protestolarla bu mevzuda farkındalık oluşturmayı hedefleyen isimlerin ortasında öne çıkıyor.
AA muhabirine açıklama yapan Francavilla, yarınki toplantının AB-İsrail İştirak Kurulu Mutabakatı kapsamında düzenleneceğini, İrlanda ve İspanya’ya ek olarak 250’den fazla Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekilinin de AB’yi “İsrail’in önemli insan hakları ihlalleri” nedeniyle bu muahedeyi askıya almaya davet ettiğini belirtti.
Anlaşmanın askıya alınması halinde yarın yapılacak toplantının da gerçekleşmesinin mümkün olmayacağını lakin mevcut kurallarda bunun önüne geçilemediğini anlatan Francavilla, HRW olarak bu nedenle toplantının belirli hususların gündeme getirilmesi için kullanılması gerektiğini düşündüklerini söz etti.
Francavilla, HRW olarak hazırlamakta oldukları basın bildirisinden şu kesitleri paylaştı:
“Apartheid ve soykırım hareketleri de dahil olmak üzere insanlığa karşı kabahatlerden sorumlu olan ve Başbakanı Memleketler arası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından vahşet cürümlerinden aranan bir hükümetle hiçbir şey olmamış üzere ilgi kurulamaz. Bu İştirak Kurulu toplantısının tek hedefi, bu hataları ortaya çıkarmak ve bunlara karşılık olarak nihayet yaptırımlar uygulamak olmalıdır. Avrupa’nın İsrail’in vahşet hatalarını kınama ve ele alma konusundaki isteksizliği, bunları körükledi ve AB’nin ikili standartlarıyla ilgili sağlam temellere dayanan suçlamalara yol açtı. AB, rotasını kökten değiştirmeli ve İsrail yetkililerinin ağır ihlallerine karşı harekete geçmelidir. Bunu yapmamak, daha fazla suistimal için açık bir çek olacaktır ve AB’nin savunduğu üzere insan haklarına ve kurallara dayalı memleketler arası sisteme bağlılığını baltalamaya devam edecektir.”
– “AB’NİN İKİYÜZLÜLÜĞÜ APAÇIK ORTADADIR”
AP’de AB’nin İsrail siyasetini yüksek sesle eleştiren milletvekillerinden Danilo Della Valle, AB-İsrail İştirak Kurulu Muahedesiyle ilgili yazılı açıklama yaptı.
Della Valle, Kallas ve Suica’nın Gazze’de olanları ve Milletlerarası Ceza Mahkemesi tarafından ortaya konulan soykırım ihtimalini görmezden gelerek İsrailli bakanlarla görüşmelerinin “derinden tasa verici” olduğunu vurguladı.
İtalyan Milletvekili, “İnsan hakları ihlalleri göz önüne alındığında, İsrail ile iştirak mutabakatı askıya alınmalı ve toplantı boykot edilmelidir. AB’nin ikiyüzlülüğü apaçık ortadadır. Ukrayna’yı desteklemek için silah tedarik etmeye istekli olan AB, Filistin’deki duruma daima olarak göz yumuyor. Bu ikiyüzlülük vatandaşlarınıza nasıl haklı gösterilebilir?” değerlendirmesinde bulundu.
– SAAR HAKKINDA TUTUKLAMA BUYRUĞU BAŞVURUSU
Gazze’de savaş hatası işleyen İsrailli askerleri takip ederek ulusal ve milletlerarası davalarda yargılanmalarını hedefleyen Brüksel merkezli Hind Receb Vakfı, İsrail Dışişleri Bakanı Saar hakkında UCM’ye tutuklama buyruğu çıkarılması için müracaat yapmıştı.
Vakfın Kurucusu ve Başkanı Dyab Abou Jahjah, AA muhabirine müracaatla ilgili daha evvel yaptığı açıklamada bunun Saar’ın Brüksel’de tutuklanmasına yol açabileceğini, İsrailli Bakan’ın soykırımın faillerinden biri olduğunu söyledi.
AA
