İsrailli esirin itirafı: İnsanlığı düşmanımda gördüm
İşgal altındaki topraklarda 498 gün boyunca esir tutulan İsrailli Alexander Turbanov, hür bırakılmasının akabinde yaptığı açıklamalarla İsrail kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Turbanov, esaret sürecinde gördüğü muameleyi ve yaşadığı hisleri lisana getirirken, esir alındığı tarafın insanlık kıymetlerine bağlılığını övdü.
“Siz Özgür Kuşatılmış Olanlardınız, Ben Tutsaktım”
Turbanov, açıklamasında esaret günlerinde kendisine gösterilen insani muameleyi şu sözlerle anlattı:
“Sizin nezaketiniz vicdanıma kazındı. 498 gün boyunca maruz kaldığınız saldırganlıklara karşın, gerçek erkekliğin, saf kahramanlığın ve insanlığa hürmetin manasını öğrendim. Siz özgür kuşatılmış olanlardınız, ben tutsaktım; siz ise hayatımın koruyucularıydınız.”
“Onurumu ve Sıhhatimi Korumak İçin Ellerinden Gelen Her Şeyi Yaptılar”
Turbanov, esaret boyunca makus muameleye maruz kalmadığını vurgulayarak şunları söyledi:
“Bana şefkatli bir babanın çocuklarına gösterdiği üzere baktınız. Sıhhatimi, onurumu ve zarafetimi korudunuz. Ülkemin hükümeti tarafından kuşatılmış bir halka karşı işlenen kabahatlere karşın açlık ya da aşağılanma yaşamadım.”
“Erkekliğin Manasını ve Fedakarlığın Bedelini Sizden Öğrendim”
Turbanov, gördüğü direnişin kendisi üzerinde derin bir iz bıraktığını söz etti:
“Erkekliğin manasını gözünüzde görene kadar bilmiyordum. Vefatı gülümseyerek karşılayıp, öldürme araçlarına karşı çıplak vücudunuzla direndiğinizi görünce fedakarlığın kıymetini anladım.”
“Bu Ne Büyük Dindir Ki, Sizi Böylesine Büyük Bir Mertebeye Ulaştırmış”
Turbanov, esaret müddetince gördüğü muamelenin dini bedellerle örtüştüğünü fark ettiğini söyledi:
“Dininiz size esirlere karşı bu türlü mi davranmanızı öğretiyor? Bu ne büyük dindir ki, sizi bu kadar büyük bir mertebeye eriştirir. İnsan hakları kanunları ve savaş protokolleri çöker, lakin sizin merhametiniz ayakta kalır.”
“Bir Gün Dönersem, Fakat Sizin Saflarınızda Dönerim”
Açıklamasının sonunda Turbanov, yaşadığı deneyimin kendisini derinden etkilediğini belirtti:
“Eğer bir gün buraya dönersem lakin sizin saflarınızda bir mücahit olarak dönerim. Zira hakikati halkınızdan öğrendim ve sizin yalnızca toprağın değil, tıpkı vakitte unsurun ve haklı davanın sahipleri olduğunuzu anladım.”
